Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Aslında iddialı değilim bu konuda. DSLR makinem de var ama kompak kameralar kolay kullanılabilirliği bakımından hoşuma gidiyor.
Cebime sığıyor olması, pratikliği, bisiklet veya motosiklet ile yol alırken denklanşöre basabilmem, tek elimle kamera üzerinde tüm işlemleri yapabilmem, boynuma asıp hareketlerimi sınırlamaması ve yere düşüp kırıldığında fiyatlarının ucuz olmasından dolayı üzülmemem başlıca sebeplerinden.
Bisiklet ve motosiklet ile yol alırken her ne kadar biraz tehlikeli olsa da (zamanla tecrübeleniyorsunuz) fotoğraf çekmek zor, tehlikeli olay. Tek elinizle gidonu kontrol ederken kamerayı kavrıyor, açıyor, pozlamayı yapıyor, denklanşöre basıyor, ön izleme sonrasında iyi bir kare ise kamerayı kapatıp yerine koyuyorsunuz.
Kameralar malum solaklar için uygun değil. Ben solaklar için kamera görmedim hiç. Sağ elinizi kullanıyorsunuz. Motosiklette de sağ eli bırakınca gaz elciğini bırakmış oluyorsunuz ve yol alırken bir anda motor frenine giriyor iki teker. Dolayısıyla gaz sabitleyici (cruise control) kullanmak en mantıklı yöntem. Bisiklette ise bu sorun teşkil etmiyor.
Diğer bir husus ise fren olayı. Tam çekim yaparken acil durmanız gerekebilir. Eğer sol eliniz altında arka fren var ise sorun yok ama ön fren var ise sancılı bir durum. O yüzden ben scooter motosikletlerdeki sistemi bisikletimde de kullanıyorum. Normalde sağ elimde olan arka freni sol elime mekanik olarak aktarıyorum.
Motosiklette kamerayı uzun bir askı ile boynuma asıyorum. Ulaşıp, kavraması kolay oluyor. Bisiklette ise kadro önünde, kolayca ulaşabileceğim ufak çantada bulunduruyorum çünkü bisiklet üstünde devamlı hareket halindesiniz. Boynunuzda asılı bir kamera rahatsızlık verebilir.
Bugüne kadar onlarca kompak kamera geçti elimden. Artık yeni nesil kameralar nerede ise SLR makineler kadar net, keskin, canlı renklerde fotoğraf kareleri ve videolar çekebiliyor. Kamera seçerken bazı kriterlerim oluyor. Ne gibi mi ?
– Fiyatının orta karar olması
– Kamerayı kavrayınca işaret parmağım ile tüm işlemleri (kamera aç-kapa, zoom in-out, denklanşörü kullanmak, vs), baş parmağım ile de (menülere girmek, fotoğrafı silmek vs.) yapabilmem
– Hafifliği ve boyutu (özellikle zoom out ta mercek uzunluğu)
– Bakkalda dahi bulabileceğim kalem pil kullanması (gerçi artık yeni nesil kameraların pil ömürleri uzun. 1-2 yedek pil ile günü bitiriyorsunuz. Ayrıca power banklardan, çakmak adaptöründen usb adaptörü ile pilini şarj edebiliyorsunuz)
– SDCard kullanması (artık her laptopta standart bir SDCard okuyucusu geliyor)
– Hızlı çalışması (kamerayı açtığımda 1sn içinde hazır duruma geliyor olması, çekim sonrası diğer çekim için hazır olması, ışığı hızlı ayarlaması, sahneyi hızlı bir şekilde netleştirmesi, vs)
– Menülere girmeden tek düğme ile çektiğim fotoğrafları görebilme
Teknik Özellikleri
Bu albümde sizlere en son satın aldığım WiFi destekli Samsung WB250F kamerayı amatörce, vatandaşın anlayacağı dilden inceleyeceğim. Albümdeki her bir fotoğraf açıklamasında yorumlarımı okuyabilirsiniz.
Aklıma gelen birşey oldukça albümü ve yazılıarı güncelleyeceğim.
Teşekkürler
Emrah TEZER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder