Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Aslında iddialı değilim bu konuda. DSLR makinem de var ama kompak kameralar kolay kullanılabilirliği bakımından hoşuma gidiyor.
Cebime sığıyor olması, pratikliği, bisiklet veya motosiklet ile yol alırken denklanşöre basabilmem, tek elimle kamera üzerinde tüm işlemleri yapabilmem, boynuma asıp hareketlerimi sınırlamaması ve yere düşüp kırıldığında fiyatlarının ucuz olmasından dolayı üzülmemem başlıca sebeplerinden.
Bisiklet ve motosiklet ile yol alırken her ne kadar biraz tehlikeli olsa da (zamanla tecrübeleniyorsunuz) fotoğraf çekmek zor, tehlikeli olay. Tek elinizle gidonu kontrol ederken kamerayı kavrıyor, açıyor, pozlamayı yapıyor, denklanşöre basıyor, ön izleme sonrasında iyi bir kare ise kamerayı kapatıp yerine koyuyorsunuz.
Kameralar malum solaklar için uygun değil. Ben solaklar için kamera görmedim hiç. Sağ elinizi kullanıyorsunuz. Motosiklette de sağ eli bırakınca gaz elciğini bırakmış oluyorsunuz ve yol alırken bir anda motor frenine giriyor iki teker. Dolayısıyla gaz sabitleyici (cruise control) kullanmak en mantıklı yöntem. Bisiklette ise bu sorun teşkil etmiyor.
Diğer bir husus ise fren olayı. Tam çekim yaparken acil durmanız gerekebilir. Eğer sol eliniz altında arka fren var ise sorun yok ama ön fren var ise sancılı bir durum. O yüzden ben scooter motosikletlerdeki sistemi bisikletimde de kullanıyorum. Normalde sağ elimde olan arka freni sol elime mekanik olarak aktarıyorum.
Motosiklette kamerayı uzun bir askı ile boynuma asıyorum. Ulaşıp, kavraması kolay oluyor. Bisiklette ise kadro önünde, kolayca ulaşabileceğim ufak çantada bulunduruyorum çünkü bisiklet üstünde devamlı hareket halindesiniz. Boynunuzda asılı bir kamera rahatsızlık verebilir.
Bugüne kadar onlarca kompak kamera geçti elimden. Artık yeni nesil kameralar nerede ise SLR makineler kadar net, keskin, canlı renklerde fotoğraf kareleri ve videolar çekebiliyor. Kamera seçerken bazı kriterlerim oluyor. Ne gibi mi ?
– Fiyatının orta karar olması
– Kamerayı kavrayınca işaret parmağım ile tüm işlemleri (kamera aç-kapa, zoom in-out, denklanşörü kullanmak, vs), baş parmağım ile de (menülere girmek, fotoğrafı silmek vs.) yapabilmem
– Hafifliği ve boyutu (özellikle zoom out ta mercek uzunluğu)
– Bakkalda dahi bulabileceğim kalem pil kullanması (gerçi artık yeni nesil kameraların pil ömürleri uzun. 1-2 yedek pil ile günü bitiriyorsunuz. Ayrıca power banklardan, çakmak adaptöründen usb adaptörü ile pilini şarj edebiliyorsunuz)
– SDCard kullanması (artık her laptopta standart bir SDCard okuyucusu geliyor)
– Hızlı çalışması (kamerayı açtığımda 1sn içinde hazır duruma geliyor olması, çekim sonrası diğer çekim için hazır olması, ışığı hızlı ayarlaması, sahneyi hızlı bir şekilde netleştirmesi, vs)
– Menülere girmeden tek düğme ile çektiğim fotoğrafları görebilme
Bu albümdesizlere en son satın aldığım WiFi destekli Samsung WB250F kamerayı amatörce, vatandaşın anlayacağı dilden inceleyeceğim. Albümdekiher bir fotoğraf açıklamasında yorumlarımı okuyabilirsiniz.
Aklıma gelen birşey oldukça albümü ve yazılıarı güncelleyeceğim.
Son bir haftadır elektronik sigara üzerine o kadar çok fazla soru geliyor ki :)
Şahsen ben işin uzmanı değilim. İçiciyim ;) Doğrusu konu geniş. Anlatmakla bitmez.Öncelikle şunu belirteyim. Elektronik sigara size sigara bıraktırmaz. Sadece çıkan duman tatmini, nikotin takviyesi ve aroma tadı ile yardımcı olur. Sigarayı bırakmak tamamen sizin kafanızda biten bir durum. En çok gelen soruların başında; "Olaya tamamen yabancıyım. Ne alacağım ? Bana nokta hedefi atar mısın ?" - Şimdi bu paylaşımda size nargile ve sigara şeklinde içim olanağı sağlayan iki ürün tavsiye edeceğim.
Lastik motorun yükünü taşıyan havalı bir sistemdir. Karkasın
içine hava ya da nitrojen basılarak bir gerginlik sağlanır. Lastiğin karkası
yüksek gerilim kuvvetine sahiptir ancak yüksek basınç kuvvetine sahip değildir.
Karkas içindeki gerilimi yaratan basılan havadır. Bu hava taşımayı sağlar. Bu
yüzden lastik havaları çok önemlidir.
Tekrarlarsak
yükü taşıyan lastik değil içindeki havadır. Maksimum yük ve şişirme değerleri
olarak üreticilerin verdikleri rakamlar lastik tasarımı ile ilgilidir. Eğer bu
değerlere dikkat edilmezse motorunuzun yönetilmesi ve performansı çok
etkilenecektir. İki hatırda tutulması gerekli nokta:
1. Lastik; Gazlama,
fren yapma gibi yönetim komutlarını yola verebilmelidir.
2. Lastik; Jant
ve yol arasında yay görevi yapmalıdır.
Eksik veya fazla hava :
İnik lastikler veya
az şişirilmiş lastikler dönüş kabiliyetinin zayıflamasına neden olur. Traksiyon
düşer, lastik çabuk veya fazla ısınır, kenarlarda düzensiz aşınmalar oluşur ve
yan duvarlara fazla gerilim binerek çatlamalara, yarıklara neden olabilir.
Burada şayet çatlamalar yanağın iç yüzeyinde oluşursa bunu sürücünün fark
etmesi olanaksızdır ve balon yapabilir hatta yanakların ani patlamalarına,
yarılmalarına neden olabilir. Ani hava kayıplarının da ciddi sonuçları vardır.
Fazla şişirilmiş lastikler yük taşıma kapasitesini artırmaz ancak sürüşün sert
olmasına ve süspansiyonlara darbelerin şok şeklinde aktarımlarına sebep olur.
Bu da lastiğin yoldan gelen darbelerle baş etme kabiliyetini olumsuz
etkileyecektir. Ayrıca lastiği ortasında düzensiz aşınmalar olacaktır.
Isı etkileri :
Lastik havası
sıcaklıktan etkilenir. Burada lastiğin içindeki havanın devamlı basınç altında
olması durumu değiştirmez. Ortalama lastik hava basıncı her 3-4 derece için 1
psi değişir. Isı artıkça artar, düştükçe düşer. Örneğin; 35psi basınçta
şişirilmiş bir lastik temmuz ayında 27-28 derecede iken aynı basınç ocak ayında
hava sıcaklığı 7 dereceye düştüğünde 23 psi ler de olacaktır ki oldukça düşük
bir hava basıncıdır ve bu şekilde motorunuzu kullanmamalısınız. Yine diyelim
bir yaz sabahı 20 derece de 40 psi hava bastığınız lastiğinizle genellikle
öğleye doğru hava sıcaklığı 30 derece de olan bir iklime vardığınızda
lastiğinizdeki hava basıncı 44 psi olacaktır ki buda lastiğinizin minimum
maksimum basınç sınırlarını aşmış bir durum olabilir.
Lastik havasının kontrolü :
Nasıl kontrol
edeceğiz ? Tavsiye edilen lastik hava basıncını birkaç faktör tayin eder.
Ağırlık, sıcaklık, yol şartları ve sürüş. Her bir faktör göz önüne alınarak
lastik havalarının basınçları ayarlanmalıdır. Kaliteli bir basınç ölçere sahip
olun ve her sabah henüz lastikleriniz içindeki hava soğukken ölçümlerinizi
yapınız. 2-3 km lik bir sürüş dahi lastik havalarının ısınmalarına yetecektir.
Isınan havanın tam soğuması ise yaz günü 4-5 saati alacaktır. Her 1psi basınç kaybı 28-30 kg
lık bir yük taşıma kabiliyetinin azalmasına neden olacaktır. Ani gazlama
ve frenlemeler lastikleri çabuk ısıtır.
Yüklü ve yolculu sürüşler :
Yüklü ve yolculu
sürüşlerinizde ön lastik havalarını tavsiye edilen en yüksek değere göre
şişiriniz. Ön tekerin imalatçının tavsiye ettiği değere göre şişirilmesi en iyi
frenleme, durma sonuçlarının alınması için yapılan testlerden sonra
belirlenmektedir. Arka tekeri ise yanaklarda yazılı değere göre
şişirebilirsiniz. Arka daha çok yük taşıma içindir. Ara yükler veya az yük, hafif yüklü durumlar için
ise maksimum değerleri geçmemek şartıyla lastik hava basınçlarını her 45 kg
için 2psi gibi artırabilirsiniz. Genel olarak da yüklü yüksüz lastik
basınç farkları 4psi yi geçmeyecek şekilde üretim yapılmaktadır. (Isı
dereceleri celsius cinsinden verilmiştir.) Çok faydalı ve çok önemli bir konu, bu
tür bilgiler ülkemizde maalesef yaygın değildir. Motosikletin yerle temas eden
tek noktasıdır lastikler ve güvenli sürüş için önemlidirler. Aracınız eski olsun
ama lastiğiniz yeni olsun. 1cm.lik fren mesafesinin bile hayati önemi vardır.
1- Lastiklerin raf ömrü ne kadardır ?
5 yıldır. Lastiği
etkileyen etmenlerden uzak tutulması şartıyla (ısı, nem, elektrik, güneş, ozon,
petrol gibi)
2- Yeni bir lastiğin rodajını
tamamlaması için 160km yol yapılması söyleniyor. Doğru mudur ?
Evet doğrudur.
3- Tamir görmüş lastik kullanmak
güvenli midir ?
Lastiğin eğer
karkas yapısı zarar görmemişse motosiklet lastikleri için 6 mm ye kadar olan
delikler tamir yapılabilir. Fakat uygun tamir yöntemi ile tamir edilmelidir ve
yalnızca lastiğin taban kısmı tamir edilebilir. Yanak kısmı tamir edilemez. En
uygun tamir yöntemi soğuk mantar yamadır. Hem lastiğe ısı olmadığı için zarar
vermez hem de deliğin kauçukla kapanması nedeniyle katlar arasına hava ve nem
girmez. Fitil veya ütü yama yapmak kesinlikle lastiğe zarar verir ve güvenli
değildir.
4- Isı değişimleri lastik performansını
olumsuz etkiler mi ?
Etkiler; Soğuk
ortam lastiği sertleştirir, sıcak ortam ise yumuşaklaştırır. Fakat son yıllarda
büyük lastik üreticileri (Michelin, Continental, Bridgestone, Metzeler, Pirelli)
silica bazlı hamur kullanmaya başlamışlardır. Slica (silikondan biliriz) yüksek
ve düşük sıcaklıklarda kauçuğun özelliğinin bozulmasını minimum düzeye
indirmiştir.
5- Mevzuat (İngiltere) lastiklerimdeki
diş derinliğinin 1 mm'nin altına düşmemesi esasını getiriyor. Lastik bu hale
geldiğinde değiştirmemekle ısrar edilirse ne olur ?
Türk polisi de
artık son yıllarda diş derinliği ölçümü yapmaya başlamıştır. Ceza verme
yetkileri vardır. Ceza yememek için değil güvenlik için lastik
değiştirilmelidir. 1mm alt sınır doğrudur ve motosiklet lastikleri için bu yer
lastiğin orta kısmıdır. Çünkü motosiklet lastikleri genelde ortadan aşınırlar.
6- Motosikletimin orjinal lastiklerinden
farklı ölçüde bir lastik kullanabilir miyim ?
Doğrusu orijinal
ölçüleri bozmamaktır. Lastik bulamadıysanız, mecburiyetten farklı ölçülerde
kullanabilirsiniz. Getireceği avantajları ve dezavantajları iyi analiz etmelisiniz.
Bir büyük veya bir küçük ölçünün dışına çıkılmamalıdır. Otomobil lastikleri
için bir muadil tablosu mevcuttur ama motosiklet lastikleri için bir muadil
tablosu yoktur. Farklı ölçü takarken lastiğin çapı fazla değişmemelidir. Çatal
ve zincire değmemek şartı ile iki yanak arasındaki mesafeden oynanabilir. Beygir
gücü yüksek motorlarda çaplada oynanabilir ama iyi analiz edilmelidir.
7- Soğuk ve sıcak havalar söz konusu
olduğunda lastik basıncı ne kadar değişir ?
Yalnız havalar
değil hareket eden lastik ısınır, duran lastik soğur. Tahminen % 10 değişir. Bu
değişimler sırasında hava kayıpları olur. Haftada bir, en geç 15 günde bir
lastik havaları doğru hava saatiyle (benzinliklerdeki saatler genelde bozuktur
veya doğruyu göstermezler) ölçülmelidir. Yüklü durumda, uzun yolda veya yüksek
sürat yapılacaksa lastik havaları %10 artırılmalıdır.
Lastiklerde
nitrojen kullanımı : Nitrojen, halk deyimiyle azot; Havadan daha ağır bir madde
olduğu için ısınması ve soğuması havaya göre azdır. Bu yüzden lastikte basınç
kaybı oluşmaz ve lastik ısınmaz. Bu avantaj doğrudur.
Lastiğin iki
büyük düşmanı vardır; Isı ve petrol
Kamyoncular için
nitrojen çok idealdir. Kamyon lastiklerinin aşırı yük sonucu gümlemesi
dediğimiz olay lastiğin aşırı ısınmasından meydana gelmektedir. Fakat motosiklet
lastiğinde kullanmak dezavantaj sağlar. Motosiklette aşırı yük yoktur ve
lastiğin tutunma işlevini artırması için biraz ısıya ihtiyaç vardır yoksa
tutunması azalır. Ayrıca havadan ağır olduğu için lastik içerisinde hareket
etmesi ağırdır ve yol sürüşünde dalma gezme dediğimiz olay meydana gelir ki bu
sürüş güvenliğini tehlikeye atar. Kısaca motosiklet lastikleri için nitrojen kullanmak
iyi değildir.
8- Eğer yol tutuşunun artmasını
istiyorsam en radikal yarış lastiğini mi tercih etmeliyim ?
Böyle bir
sorunun mantığı yoktur. Kullanacağınız yol şartlarına göre lastik seçilmelidir.
Yarış lastikleri de kendi içerisinde sınıflara ayrılır (tamamen yarış, yarı
yarış, yarı cadde tipi, tamamen cadde tipi yarış lastikler). Caddede kullanılan
lastiklerde tamamen cadde, yarı cadde yarı arazi tipi gibi sınıflara ayrılır.
9- En iyi yol tutuşu olan lastikler en
çabuk aşınıp eskiyenler midir ?
Doğrudur.
10-
Motosikletlerin üzerinde gelen orjinal lastikler piyasada satılan
"diğer" lastiklerle değiştirilebilir mi?
uygun tipte olmak
şartıyla değiştirilebilir
11- Kış için özel lastikler takılmalı
mıdır ? Motosiklet için kar lastiği var mı ?
Kuzey
ülkelerinde sürekli kar ve buzun olduğu ülkelerde kar lastiği mevcuttur. Sadece
kar ve buz içindir asfaltta kullanılmaz. Karda ve buzda tutunması için lastikte
ince, kılcal, z , y ,x gibi şekillerde lameller mevcuttur. Tutunmayı bunlar
yapar. Motosiklet lastiğinin tabanı düz olmadığından asfaltta kullanılırsa bu
lameller lastikte kayma etkisi yapar, motoru devirirsiniz. O yüzden kar lastiği
motosiklet için, asfaltlı ülkeler için üretilmez ve kullanılmaz. Tamamen arazi
tipi kross dediğimiz lastiklerde asfaltta kullanılmaz. Gezme ve kayma yapar. Kullanılacaksa
sadece karda etkili olabilir ama buzda etkili değildir. Fakat yarı cadde yarı
arazi tipi lastikler bu iş için idealdir (Michelin Anakee, Metzeler Tourance, Pirelli
Mt90, Contiescape, Bridgestone Tw....). Enduro ve touring motosikletler için bu
tip lastikler üretilir. Racing ve chopperlar için üretim yoktur. Racing ve
chopperların yapısı araziye uygun değildir. Motosikletler için zincirde olmaz. Kanada’da
karda buzda tutunmayı artıracak bazı kimyasal spreyler kullanılıyor fakat yaygın
değil.
12- Lastik üzerindeki diş desenleri
gerçekten önemli midir ?
Suyun tahliyesi
için desen önemlidir ama desenin şeklinin önemi yoktur. Dikkat ederseniz her
marka ve tip lastiğin deseni farklıdır. Tutunmada önemli olan kauçuğun
hamurudur. İlk yağan yağmur yerdeki tozla birleştiğinde kayma etkisi yapar. İlk
yağmurda motor dikkatli ve yavaş kullanılmalıdır.
13- "Lastik bitmiş" dendiğinde
ne anlamalıyız ?
Lastiğin
bittiğini anlamak için birkaç kriter vardır;
- Diş derinliği
- Kauçuğun
sertliği
Yıla ve km ye
bağlı olarak öncelikle diş derinliğine bakılır. Bu motosikletler için 1 mm dir.
Eğer dişleri 1mm nin üstündeyse yapılan km ye bakılır. Motosikletine bağlı
olarak değişir elbette ama motosiklet için bu ortalama 15000 km dir. Eğer
dişleri 1mm nin üstündeyse ve 15000 km nin altındaysa yapılan km kullanım
süresine bakılır. Bu 3 yıldır yaptığı km ve kullanım süresi boyunca lastiğin
kauçuğu yavaş yavaş sertleşir sertleşen lastiğin tutunması azalır.
14- Lastiğin kenarlarının mavileşmesi
ne demektir ?
Mavileşmesinin
(bazen sarı veya kırmızı oluyor) hiçbir sakıncası yoktur. Genelde yeni takılan
lastikte oluşur. Hepsinde oluşmaz. Lastiğe siyahlığı veren karbondur. Kauçuğun
karbonla birleşimi sırasında kükürt kullanılır. Bu kükürt oranı bazen fazla
olduğunda lastiğin ilk kullanıldığı zamanlarda ısınmayla birlikte havaya
karışır. Bu esnada yağmur yağarsa veya motosikletinizi yıkarsanız suyla temas
eden kükürt mavi sarı kırmızı gibi renkler alır korkulacak bir durum yoktur.
15- Lastik ömrü nasıl uzatılabilir ?
Havalarını
düzenli kontrol eder, agresif kullanmaz, bozuk yollara girmezsen uzatabilirsin.
16- Tavsiye edilmediğini biliyorum
ama birbiriyle uyumsuz bir çift lastiğin takılması gerçekten tehlikeli mi ?
Ön ve arkada farklı
marka lastik kullanılabilir. Farklı tip kullanılamaz. Örneğin biri cadde tipi
biri enduro tipi olmaz. Sürüş güvenliğini bozar.
17- Tırnak testi işe yarar mı ?
Yaramaz. Bunun
için sertlik ölçen aletler vardır. Ama bunlar piyasada bulunmaz. Sadece lastik
fabrikalarındaki arge mühendislerinde bulunur. Zaten sizde bulunması bir işe
yaramaz. Her marka lastiğin her tipinin fabrika çıkış sertlik derecelerini
bilmeniz gerekir ki bu sırdır. Bunları bilseniz bile yine işe yaramaz çünkü kaç
zamanda ve kaç km de ne kadar sertleştiğinin ki lastiğin tipine göre değişir. Çizelgesi
de gerekir. Buda ancak arge mühendislerinde vardır. Kafanızda fikir oluşması
için örneklersek; bir lastiğin fabrika çıkış sertlik değeri 30 derece diyelim. Her
3000 km de 10 derece sertleşir. 15000 km sonra 80 derece olur sertlik lastik
motosiklet altında ve dış ortamda hiç kullanılmadıysa dış etkenlerden dolayı
her yıl için 15-20 derece sertleşirse eğer 3.yılın sonunda 75-90 olur. Başka
bir lastik fabrika çıkışı değeri 40 diyelim her 3000 km de 15 derece
sertleşirse 9000 km sonra 85 derece olur eğer üst sınır 90 ise ikinci
anlattığımız lastiğin ömrü kısadır. Bunlar tabi örnek kesinliği yoktur. Arge
mühendisleri bilir.
18- Lastiğin janttan sökülmesinde
nelere dikkat edilmeli ?
Sökme-takma
makineleriyle lastik sökülmelidir. Motosiklet jantları çok ince olduğundan
levye ile sökmek dikkat edilmezse jantın eğilmesine sebep olur. Bu konuda uzman
kişilere lastik söktürülmelidir. Araba lastikçileri genelde yapamazlar. Tekerlek
sökmede her motorun her tipinin yöntemi farklıdır.
19- Tekerlek için balansın önemi ?
Tekerlekler için
balans yapmak önemlidir. Vibrasyonu(titremeyi) azaltır. Oynar aksamların ömrünü
uzatır. Lastiğin düzenli aşınmasını sağlar ve lastiğin ömrünü uzatır. Sürüş
güvenliği sağlar.
Blog sayfamı web sayfası olarak takip etmek için http://www.bit.ly/burgy650web sayfasına geçebilirsiniz. Şubat 2018 tarihi itibari ile tüm eklemeler ve güncellemeler web sayfası üzerinde olacaktır. Herkesin arzusudur scooterın en güzeline sahip olmak, kullanmak ve onunla uzun turlara çıkmak....
Bu uzun yazı dizisinde Suzuki'ni Burgman AN 650ZA maxi scooter motosikletinin detaylı bir şekilde incelemesi yapılacaktır.
Burgman 650'nin ortanca kardeşi "Suzuki Burgman 400" detaylı incelemesi için tıklayınız.
Bu detaylı inceleme yazısı her daim aklıma birşeyler geldiğinde, motor üzerinde yeni birşeyler yapınca, dikkatimi çeken bir konu olunca güncellenecektir. Güncellemelerden haberdar olmak için lütfen blog kanalıma üye olunuz. Teşekkürler.
Tarih : 10 Temmuz 2016 Uzunca bir zamandır sahibi olduğum 100-150-250cc scooter lardan sonra büyük cc li, kuvvetli scooter tarzı bir motor arayışı içindeydim. Çevremde arkadaşlarımın kullandığı X10, Forza, Integra, Burgman motorlara bakıyor, araştırıyor, test ediyordum. Hayalimde elbette bana göre scooterların son noktası Burgman 650 veya BMW GT650 vardı ama sıfır takıntımdan dolayı rakamları yüzünden es geçiyordum. BMW GT650 yi İzmir de geçen aylarda test etme şansı bulmuştum. Bana daha çok şehir spor scooterı tarzında geldi. Ayrıca kasası görüntü itibari ile gözüme hoş gelmemişti. Çok dik ve keskin hatlara sahipti ama Allah var güç muhteşemdi.
Gel zaman git zaman ikinci el Burgman 650 leri incelerken Gaziantep te bir tanesi dikkatimi çekti.
1000km lerde, faturası kesilmemiş (garantisi yeni başlayacak) 2015 model, kozmetik olarak sıfır olanını gözüme kestirmiştim. Galeriyi aradım ve nihayetinde Suzuki Burgman AN650Z sahibi oldum. 29.09.2016
Motoru teslim almak üzere Bodrum-İstanbul-Gaziantep uçuşu yapıp motor üzerinde Bodrum'a dönmeyi planladım. Gaziantep-Bodrum arası 1300km iki gün süre zarfında sahil şeridinden dolaşa dolaşa, sağı solu göre göre sonlanacaktı.
Bodrum'dan Gaziantep'e, İstanbul aktarmalı uçuş ile galeriye vardım. Motor gerçekten fotoğraflarda gördüğüm gibi sıfır, kusursuz, tertemiz bir durumda idi. Galeri faturayı adıma kesti, garanti başlama servis formu imzalandı, diğer evraklar ve 308TL ye yaptırdığım zorunlu trafik sigortası (48-Muğla) dosyalayıp yola çıktım. Plakasızdım ama evraklarım eksiksiz mevcuttu. Yolda 2 motorize ve polis kontrol noktasında çevrildim. Aslında plakasız yola çıkmam kanunen yasaktı, biliyordum fakat yarım gün Gaziantep'te zaman kaybetmek istememiştim. Çevirmede durumumu polis arkadaşlara nazik, kibar bir dil ile anlattım ve onlarda anlayış gösterdi. Trafikten men edip, çekilmesi gereken bir durum !!! Tatlı dil, yılan olayı....
1300km bu seyahat benim için çok önemli idi. Çünkü motoru tanıyacak, onunla dostluk kuracaktık.
Öyle de oldu... Vites sistemleri, modları, gaz hassasiyeti, frenleme mesafesi-kavrama, ivmelenme, denge, virajlarda yatması, maks. hızı, vs. tecrübe şansına vardım.
Böyle büyük, konforlu, güçlü bir motorla ilk defa uzun mesafeli sürüş yapıyordum. Çok keyifli iki gün geçirdim diyebilirim.
Bodrum dönüşü ertesi gün trafikten plakamı çıkardım. Daha doğrusu plakalarımı :) Hem İzmir li, hem de Bodrum lu olunca.... ;) Şaka elbette. BJK plaka bir arkadaşımın doğum günü hediyesi idi. Çakma.
Bodrum'da Burgman ile geçirdiğim üçüncü gün. +3 günde yol maceram var. Toplamda yaklaşık bir haftalık deneyimim oldu. Ha bu arada Bodrum daki 3 günün içine bir Bodrum-İzmir-Bodrum seferini de sıkıştırdım.
İlk düşüncelerimi, bir haftalık Burgman 650 sahibi olarak dile getireceğim. Zaman içinde sık sık blog içinde düşünce,uygulama güncellemesi yapacağım, görseller ekleyeceğim. Neden mi böyle ayrıntılı bir blog yazma ihtiyacı duydum ? - Ben araştırma aşamasında bu tarz detaylı bir bilgi bankası bulamadım. Kendime söz verdim. Eğer bir gün alırsam benden sonra almaya niyetli kişiler için güzel bir sayfa yapacaktım.
Motorun 280kg olmasından dolayı hantal ve düşük hızlarda dengesiz olacağı kanısındaydım.
Teslim sonrası Gaziantep şehir içinde ilk 10-15km motorun ne kadar çok dengeli olduğunu hissedince hayretler içinde kaldım. Hani olur ya; Yol alırken kırmızı ışık yanar, gazı kesersiniz ve durana kadar motor akar. İşte bu durumda durmaya yakın motor dengesizleşir, bir an önce ayağınızı yere koyma aşamasına geçersiniz veya kırmızıda hareket ederken biraz seri kalkmaz iseniz motor sendeleme yapar. Burgman da böyle bir durum söz konusu olmuyor. Hatta 1sn civarında motor durunca ayaklarınızı yere koyma süresi var.
Hantaldan kastım ise gazı hafif yokladığınızda ivmelenme zaman alır. Bu motorda ise 0-100km/sa hızlanması inanılmaz kuvvetli. Sizi adeta arkaya atıyor. 100-160km/sa hızlarında dahi seriliği bariz fazla hissediyorsunuz.
En büyük korkum bu iki durumdu ama yanılmışım. Beklediğimden çok daha iyi bir noktada olduğuna şahit oldum.
Biraz Burgman 650 üzerindeki düğmelerden, işlevlerinden bahsetmek istiyorum;
Sol elcik ile başlayalım.
Mavi Düğme : Aynaları kapatıp, açıyor. Başlarda bana lüks, detay ve gereksiz geliyordu. Fakat sıkışık trafikte aynaları kapatıp araçlar arasında yol almak inanılmaz keyifli. Tek tuşla aç-kapa. Aynalardan söz açılmışken :) Bu motorda ayna yerleşimi son yılların modası.
Estetiklik yanında arka görüş mükemmel derecede iyi. Ayna bakışında başınızı oynatmıyorsunuz. Sadece çevresel bakış tarzında göz hareketi kafi. Ben aynaların arka görüş açısından çok memnun kaldım. Lakin her gülün bir dikeni olduğu gibi motorun park halinde dahi yan yatması neticesinde aynalar açık durumda ise kırılması kaçınılmaz. Yenisinin fiyatını ne ben söyleyeyim ne de siz sorun :(
Up-Down Turuncu Düğmeler : Manuel vitese geçiş yaptığınızda vites büyütmek-küçültmek için kullanılıyor. Devir yükselince vites bir üste çıkmıyor. Vites rakamı 3 kez uyarı amaçlı yanıp-söner. Sizin değiştirmeniz gerek. Düşük viteste, devirde kalırsanız otomatik olarak bir vites düşüyor. Hangi viteste olursanız olun frenleme yaptığınızda motor durduğunda 1. vitese kadar otomatik düşmüş oluyorsunuz. Manuel modda ayni zamanda Eco Mod devre dışı kalıyor. Devir kontrolü tamamen sizde olduğu için yakıt sarfiyatınız artacaktır. Ama şu gerçek varki 280kg lık motor adeta bir kaplan oluyor. Yerinde durmuyor. Vites geçişlerinde gazı kapamasanız da dahi öne-arkaya sallanma gibi rahatsız edici bir durum yok. Geçişler çok yumuşak, anlamıyorsunuz.
Sarı D-M Mod Düğmesi : Vitesi otomatik (Drive-D) veya manuel (M) kullanım yapmanıza imkan tanıyor. Manuel kullanımda yukarıdaki anlattığım Up-Down düğmeleri devreye giriyor. Otomatik modda ise vitesler kendisi atıyor. Vites geçişleri otomatik modda da ayni şekilde çok yumuşak ve sizi asla rahatsız etmiyor, devir saatine bakmazsanız farketmiyorsunuz bile. Manuel modda devir 4300-4500 civarında devir saati altında yeşil renk Eco ışığı yanıyor. Yakıt tasarrufundasınız. Bu şekilde kullanırsanız 650cc lik bir motorda 4lt/100km lerde yakıt sarfiyatınızın olmaması için bir neden yok.
Gri Power Mod Düğmesi : Sadece manuel modda (otomatik vites) kullanım imkanı var. Vites geçiş devir aralığını yaklaşık 1500-2000 devir yükseltiyor. Daha seri bir motor oluyor. Zaten seridi birde Power Mod açık durumunu düşünün. Gaz hassasiyeti bariz belli oluyor. Yakıt tüketiminden söz etmiyorum elbette. 5.5-6lt/100km civarında ipucu vereyim. Ben genelde yokuş aşağı inerken fren sıkmak yerine (motor freni olarak) veya yokuş çıkarken karşıdan akan trafikte var ise uzun bir aracı sollarken kullanıyorum.
Grip Heater Düğmesi : Elcikleri ısıtıyor. 3 ışık var. Bu 3 ışık 6 kademe olarak çalışıyor. Tam yanık ve soluk led gibi. Geçenlerde İzmir'den dönerken 6 dereceyi gördüm. İlk defa kullandım. En yüksekte eldiven üzerinden elimi adeta yaktı diyebilirim. 2-3. kademede epey bir faydasını gördüm.
Diğer Düğmeler : Malum herkesin bildiği selektör (sarı pass), sağ-sol sinyal, uzun-kısa far, korna düğmeleri. Tüm bu düğmelere sol el baş ve işaret parmağı ile rahatça ulaşılabiliyor. Lakin başlarda, alışana kadar yerleri konusunda sıkıntı oluyor ama ben bir haftada alıştım.
Gelelim sağ elcik üzerindeki düğmelere.
Screen Up-Down : Ön cam siperliğini aşağı yukarı hareket ettiriyor. En üst pozisyonda dahi olsa kaskımın hemen üstüne rüzgar çarpması beni derinden üzüyor. Adamlar Çinlilere göre ayarlamış elbette :) Camın üstüne rüzgar deflaktörü şart.
Diğer Düğmeler : Kill Switch, dörtlü sinyaller, marş. Tüm bu düğmelere sağ el baş ve işaret parmağı ile rahatça ulaşılabiliyor.
Yol Alırken Aynalar ve Cam İle Oynama
Birazda kadran üzerine konuşalım.
Kadranda dijital yerine analog hız ve devir göstergesi olmaz ise olmazlarımdan. Burgman'da da ayni şekilde göstergelerin ortasında birde bilgi amaçlı dijital ekran mevcut.
Bu dijital ekran üzerinde neler mevcut ?
Yakıt göstergesi : 5 segment şeklinde yakıtın durumunu gösterir. Depo 15lt, 95 oktan benzin alabiliyor. Depodaki yakıt 4lt'ye düşünce en üstteki benzin pompası işareti yanıp sönüyor. Depodaki yakıt 2lt'ye düşünce ise benzin pompası ve en alttaki segment yanıp söner.
Motor Isı Göstergesi :5 segment şeklinde motor soğutma suyu sıcaklığı durumunu gösterir. Su ısısı 120 dereceyi aştığında beş segmentte yanar :(
En üstte saat her daim kalıcıdır. Onun sol altında Power Mode düğmesi aktif iken ibaresi çıkar. Manuel vites kullanımında hava sıcaklığı derecesinin (termometre) yazdığı yerde vites numaraları yazar. D modunda, otomatik viteste iken ise D ibaresi yanar ve termometre de hava sıcaklığı belirir.
Ortam hava sıcaklığı 3 derece altındaysa termometre rakamı yanıp söner. 5 derece üstüne çıkınca ise normal haline döner. Uyarı amaçlıdır. Hava sıcaklığı -10 derece altında iken termometre rakamı yerine Lo, 50 derece üstünde iken ise Hi gösterir.
Yol bilgisayarı kısmında motorun fabrika çıkışı ile toplam yapılan kilometre, sıfırlanabilen Trip A ve Trip B mevcuttur. Ayni kısımda lt/100km (100km de kaç litre tüketiyor) ve km/lt (bir lt. ile kaç km. gider) ortalama yakıt tüketim bilgileri izlenebilir. Termometre dahil tüm işlemlerin seçimi ve ayarlanması dijital ekran altında yer alan Select - Adjust düğmesi ile mümkün oluyor.
Yağ değişimi geldiğinde "Oil Change", yağ seviyesi normal motor çalışma seviyesi altına düştüğünde "Oil Level" uyarı mesajları belirir.
Burgman 650Z modelinde çevreyi kirletecek etkileri azaltmak amacıyla Eco sürüş modu mevcuttur. Bu mod devrede iken dijital ekranda yeşil renkte Eco ibaresi çıkar. Bu mod ayni zamanda yakıt tasarrufuda sağlar.
.
Kadranın en üst ve alt kısımında uyarı lambaları mevcuttur. Bunları belirtecek olursam; Sağ-sol sinyal ikazı, el freni çekik ikazı, kar ikazı, F1 ikazı, yağ basıncı, ABS ikazı, uzun far ikazı, immobilizer göstergesi
Yağ basıncı göstergesi : Motor yağı basıncı normal çalışma sınır altına düşerse uyarı ışığı yanar. Kontak açık ve motor çalışmaz iken bu ışık yanar. Motor çalışınca bu ışık sönmelidir.
Kar ikazı : Hava sıcaklığı 3 derecenin altına düşünce yanıp sönmeye başlar. 5 derece üstüne çıkınca ise söner.
F1 ikazı : Yakıt enjeksiyon ve CVT sistemi arızası olursa bu gösterge yanar. Motoru derhal durudurup stop ettirmeli. Servis çağrılmalıdır.
ABS ikazı : Kontak anahtarını açınca bu ışık yanar. Motoru çalıştırıp hız 5km/sa üstüne çıkınca bu ışık sönmelidir. 5km/sa üstünde bu ışık yanıp sönüyor veya sabit yanıyorsa ABS sisteminde sorun var demektir. Frenler ABS siz normal fren şekilde çalışır.
Immobilizer ikazı : Kontak anahtarını açınca immobilizer ışığı 2 kez yanar söner. Hırsızlığa karşı motor çalışma sisteminin sadece kodlu anahtar ile çalışması için bir sistemdir.
Kadran aydınlatması geceleri çok şık ve gayet okunaklı oluyor.
.
.
.
Sele Altı Bagaj :
Bagaj iki adet tam kapalı kaskı sorunsuz bir şekilde alabiliyor. Yük kapasitesi 10kg. olarak belirtilmiş.
Bagaj zemini halıflex ile kaplı geliyor. Sele altında gece bagaj içini görebilmek için bir lamba mevcut. Işık gücü tatmin edici.
Bagaj çerçevesi yanında kask tutucu mevcut. Üçüncü kaskınızı buraya kilitleyip seleyi kapatabilirsiniz.
Bagajın ön kısmında motorun aküsü mevcuttur. Akü yanında alet takımı (içinde amortisör anahtarı dahi mevcut), kask kilitleyici çelik tel, ve sigortalar mevcut.
.
.
.
El Freni :
Burgman da en beğendiğim ve her vitessiz motosiklette olması gerektiğini düşündüğüm olay bu el freni. Burgman 650 de hemen koltuğun sol yan tarafında bulunuyor.
Bir mandal şeklinde yukarı çektiğinizde arka disk üzerinde bir kaliber işlevini yerine getiriyor ve arka tekeri kitliyor. Alın size el freni :)
Tekrar o mandalı hafifçe yukarı çektiğinizde fren kendini boşaltıyor.
Yeri itibari ile benim hoşuma gidiyor.
400 lerde ön göğüs üzerinde idi bu el freni. 650 lerde eğer boyunuz uzun ise belden biraz kırmanız gerek kendinizi mandala uzanmak için. Başlarda yerini el yordamı ile ararken zamanla alışıyorsunuz.
Ben şahsen faydasını çok görüyorum. Yan ayak açıkken stop durumunda kullanmayı alışkanlık haline getirdim. Hali ile motor yere daha sağlam basıyor, kımıldamıyor. Birisi gelip dokunacak motor yan yatacak endişem kalmıyor. Yine motorumuzu park ederken zemin eğimini bazen kestiremiyoruz, zorunlu hallerde yokuşlarda park ediyoruz. Bu zamanlarda el freninin nimeti çok fazla.
.
.
.
Elcik ve Koltuk Isıtma :
Elcik ısıtma anahtarı sol elciğin hemen altında yer alıyor. Üzerinde bir düğmesi ve 3 led mevcut. 3 led tam ve yarım şekilde yanarak 6 kademe olarak ısıtma derecesi düğme ile seçilebiliyor.
Koltuk ısıtma anahtarı ise ön göğüste kontak anahtarı sağında yer alıyor. Ön koltuk-kapalı-ön ve arka koltuk ısıtma şeklinde 3 kademeli.
Geçen akşam İzmir-Bodrum seyahatimde bir ara termometre 13 dereceyi gösterdi. İki ısıtma sisteminide kullandım. Elcikleri önce en üst seviyede açtım 2 dk sonra eldivenlerimin aşırı ısındığını farkedince en orta kademeye aldım. Koltuk ısıtma ise hoş gerçekten :) Her iki ısıtma bence çok faydalı. İşlevi büyük.
Kontak Anahtarında Park Pozisyonu :
Geçen akşam Bodrum şehir merkezinde tek şerit üzerinde sağa yanaşıp 2 dk da işimi halletmek için durdum. Kontağı kapatıp motoru durdurdum. Dörtlü düğmesine bastım tık yok. Anahtarı açtım, hali ile kısalar yandı ve dörtlü çalıştı. Ala ala dedim !!! Demek kontak kapalı iken dörtlü olayı yanmıyor. Anahtarı oynadım ettim, nafile. Sonra malum kullanım kılavuzunda anahtar park pozisyonunu çözdüm. :) Direksiyon kilitleme pozisyonu bir altında park aşaması var. Ön far altındaki ufak park lambaları, arka kırmızı park lambaları yanarken dörtlülerde çalışabiliyor.
.
.
.
Farlar :
Kontak anahtarını açınca kısa farlar otomatik yanıyor. Burgman'da far açma-kapama düğmesi yok. Kısa ve uzunlarda her iki farda yanıyor.
Gece sürüşünde adeta gündüz edasında yol alıyorsunuz. Aydınlatma çok başarılı. Xenon, led lamba almayı düşünüyordum ama vazgeçtim. Fabrika çıkışı takılı stok lambalar; Far : 12V 60/55W (H4 tip) x 2 adet Ön Sinyal : 12V 21W x 2 adet Arka Sinyal : 12V 21W x 2 adet Arka Fren : 12V 21/5W x 2 adet Plaka : 12V 5W Yanmış bir ampulü değiştireceğiniz zaman her zaman ayni watt ta ampulü tercih ediniz. .
.
.
Lastikler :
Lastikler önemli konu. Bizi iki teker üzerinde hayata bağlıyor. Suzuki firması Burgman da Bridgestone Battlax TH01 Radial lastikler kullanıyor. Bu lastikleri konusunda uzman, lastik işinde olan bir arkadaşıma sordum. 10 numara, güvenle kullanılabilecek bir lastik dedi.
Yaz olduğu için ıslak zemin performansı deneme şansım olmadı henüz ama frenleme ve viraj içinde tutuşu harika diyebilirim. Gerçi Burgman 650 nin virajda yatışı başka bir olay :) Yattıkça yatası geliyor insanın viraj içinde. Motorun dengesi ve lastiklerin yol tutuşu harika diyebilirim.
Lastiklerin basıncı önemli bir konu. Asla ihmal etmeyin. Motosiklet lastikleri çok hızlı bir şekilde ısındığı ve soğuduğu için hava kaybı çok olur. Sık sık lastik hava basınçlarını kontrol ediniz. Ben 4-5 günde bir muhakkak kontrol ediyorum.
Tek veya artçılı kullansanız dahi tek bir hava basıncı değeri basıyorsunuz. 33psi ön, 41psi arka. Benim garibime gitti yüklü veya yüksüz ayni değerlerin olması. Ama vardır mühendislerin bir bildiği :)
Arka sibop L şeklinde olduğu için benzincilerdeki hava pompası ucu ile basmak çok kolay. Ön lastik sibobu düz olduğu için birde ön lastikte iki tane fren disk rotoru olduğu için buraya hava tabancasını sokup, tabancayı düz tutarak hava basmak adeta işkence !!! En güzeli hortumlu tabanca kullanmak.
Ayrıca şunu söylemek istiyorum. İstasyondaki hava basmak için kullanılan aletlere güvenmeyin. Değerleri kalibrasyonlu değildir. Siz 41psi ayarlayıp hava basarsınız farklı bir değerde basar. Ayni şekilde lastiğin içine su basma olayıda var.
Burgman AN 650Z de kullanılan lastik tipi ve ebadları şu şekildedir.
Ön lastik : Bridgestone TH01F - 120/70R15M/C56H
Arka lastik : Bridgestone TH01R M - 160/60R14M/C56H Diğer marka ve model lastikler : (Mart 2017 tarihi itibari ile)
Burgman 650 de fabrika çıkışı koltuk altında, sele açıldığında kolayca ulaşılabilen, kuru tip FP Super MF 12V/12A akü geliyor.
Kullanıma bağlı olarak akülerin ömrü 3-4 senedir. Geçenlerde B650 ci bir arkadaşım aküsünü Exide AGM 12V/12A marka akü ile değiştirmiş. Yaptığım araştırmaya göre Exide marka bilinen, kendini kanıtlamış bir marka olarak biliniyor. . . .
Motor Sesi ve Titreşim :
Genelde büyük cc li, tek silindirli motorlarda rolantide çalışırken ve hareketten belirli hıza kadar titreşim söz konusu olur. Normaldir de bu durum. Burgman AN 650Z çift silindir olmasından dolayı titreşim namıma bir durum yok.
Rolantide o derinden gelen ses adeta kemanın inceden çalması edasında ben kükremeye hazırım tarzında geliyor kulağa. Yol alırken ve vites geçişlerinde verdiği ses ise gerçekten hoş.
.
.
.
Torpido ve Yan Gözler :
Torpido kontak anahtarı ile kilitlenebiliyor. Ön göğüsün sağ ve solundaki gözlerde ise kilit yok.
Torpidonu sağ tarafı oldukça derin. 12V çakmak girişi var. Tabi bu girişte ben 2xUSB adaptör ile hem navigasyon hem de cep telefonumu şarj edebiliyorum. Torpidonun sol tarafı ise fazla derin olmayıp iki paket sigara veya gözlük sığabiliyor.
Yan gözlerde ayni şekilde epeyce bir derin. İki kere motorumu yıkadım ve su almadı. Torpido ve yan gözlerin açılıp, kapanması rijit.
.
.
.
Yakıt Tüketimi :
2015 model 1000km de satın aldığım Burgman AN 650Z scooter ım ile Gaziantep-Bodrum arası 1300km lik seyahatim esnasında yakıt tüketimini soran çok oluyordu.
Bu yolculuk sırasında not aldığım ilk test değerleri şöyle;
Motorun deposu 15lt bu arada.
* Dün 80km civarı Gaziantep şehiriçi yoğun trafikte kullanım,
* Bugün 100km civarı Antep-Adana arası devlet yolu (80-100km/sa hızlarında)
* Bugün 120km Antep-Adana otobanda (140-180km/sa hızlarında)
Toplamda 300km yol almışım. 13.67lt harcamış. Yani 4.5lt/100km çıkıyor benim hesabıma göre.
* Motordaki yol bilgisayarı da 4.7lt/100km çıkardı.
* Bu tur benim için test amaçlı olduğu için motora biraz yüklendim. Az biraz hızlı, adrenalini hafif yüksek oldu. Manuel vites (devrinde vites geçişli), power mode kullanımım ağırlıkta idi.
Özetle 5-8 bin devir aralıklarında gittim, geldim.
* Otom. mod, sakin sürüş ile bu değer rahatlıkla 3.7-4 lt lere çekilebilir. Agresif, manuel vites (yüksek devir geçişli), bolca power mod ile de 5.5-6lt de olabilir.
323 km sonunda depoyu tekrar full lettim. 14lt aldı. Bu durumda 15lt lik depoda daha 1lt daha vardı. Bu 1 lt ile de yaklaşık 15-20km daha gidebilirdim. (yol b.sayarına göre)
Benim dopa hesabıma göre;
4.4lt/100km
Burgman ın yol bilgisayarına göre ise; Alttaki fotoğrafta...
Yakıt tüketimine diğer bir örnek;
2015 model, 3500km de
-------------
Şehiriçi
Depo full lendi.
Şehiriçi yolda (Bodrum) dur-kalkı bol, maks. 100km/sa değişken hızlarda, otomatik viteste, sakin-agresif karışık, 3000-6500devir/sa aralıklarında kalındı.
142km yol alındı.
Depo tekrar full lendi.
Sonuçlar :
7.6lt benzin aldı.
142km de 7.6lt harcadı.
100Km de 5.35lt yakıt sarfiyatı oldu.
Şehirler arası (yavaş)
Depo full lendi.
Şehirler arası yolda (Bodrum-İzmir) dur-kalksız, 80-100km/sa arası değişken hızlarda, otomatik viteste, sakin, 3000-4500devir/sa aralıklarında kalındı.
126km yol alındı.
Depo tekrar full lendi.
Sonuçlar :
4.9lt benzin aldı.
126km de 4.9lt harcadı.
100Km de 3.88lt yakıt sarfiyatı oldu.
Şehirler arası (hızlı)
Depo full lendi.
Şehirler arası yolda (Bodrum-İzmir) dur-kalksız, 110-160km/sa arası değişken hızlarda, manuel-otomatik viteste, agresif, 3000-8000devir/sa aralıklarında kalındı.
96km yol alındı.
Depo tekrar full lendi.
Sonuçlar :
4.4lt benzin aldı.
96km de 4.4lt harcadı.
100Km de 4.58lt yakıt sarfiyatı oldu.
.
.
. Ağırlık Konusu : Hep bir söylenti vardır. "Burgman 650 çok ağır. Hantal kalır. Çokta yakar." Evet yazımın başında değindiğim üzere satın almadan önce bende de bu şüphe vardı. Çok fazla söze gerek yok. Bir gün olurda kullanırsanız hantal mı değil mi, çok mu yakıyor anlarsınız. :) Kullanma şansınız olmaz ise blogumun tamamını okursanız arada geçen cümlelerde olayı çözebilirsiniz.
Ruhsatta net ağırlığı, çıplak ağırlık olarak 265kg belirtilmiş. Benzin ile sürüş ağırlığı 280kg diyelim. Yine ruhsatta azami yüklü ağırlığı 460kg belirtilmiş. Ufak bir hesap yapalım; Burgman 650 280kg + Sürücü 90kg + Artçı 90kg = 460kg oldu bile. Tura çıkıyoruz, kamp malzemeleri vs var. Ne olacak ? Ya sürücü ve artçı kilo verecek veya 15-20kg önerilmese de risk alıp ekstra yükleme olacak. Risklerimi ne olur ? Motorun ağırlık merkezi değişecektir, uzun mesafede lastikleriniz yıpranacaktır, motoru yoracaksınız, tekerlek rulmanları zarar görecek, amortüsörler yıpranacak-keçeleri patlayacak-yağ sızdıracak, frende geç duracaksınız, balatalar çabuk bitecek, diskler normalden çok ısınacak ve muhtemelen ufakta olsa yalpalanmalar, belki ön tekerin boşa döndüğü hissine varacaksınız. Bu ağırlıktaki Burgman 650 yi kullanırken;Dengede sorun yaşıyor muyum ? Hayır Gazı açtığımda ivmelenme yavaş mı peki ? Hayır Frende durma süresi geç mi ? Hayır Demek adamlar bunu tasarlarken düşünmüşler. Mühendisler neticede !!! Ağırlıktan dolayı yaşayacağınız belirli başlı sorunlar; Geri vites olmamasından dolayı ayaklarınızı zemine sürterek geri itmek işkence. Hele de hafif eğimli bir yerdeyseniz motordan inmeden olmuyor. Dikkat etmeniz gereken diğer bir husus ise yokuş yukarı orta sehpaya alıp motoru park ederseniz. İtip sehpadan indirmek için pazı kuvvetinizin olması gerekiyor. . . .
Amortisör Ayarı : Burgman 650 sürüşü rahat, virajlarda yol tutuşu, bozuk yollarda yol alışı sınıfındaki scooterlarda lider durumda biliniyor, söyleniyor. Arkada bulunan iki helezon yay, yağ sıkıştırmalı süspansiyon ayarı fabrika çıkışlı 2. kademede geliyor.
Sele altındaki anahtar çantası içinde gelen amortisör ayar anahtarı ile bu ayarı sürüş tarzınıza, yol durumuna göre ayarlayabilirsiniz. Ben bunu Bodrum'un bozuk, yamalı yollarından dolayı 4. kademeye aldım ve konforu hissettim.
.
.
.
Bakım Tablosu - Servis Çizelgesi :
Bu tabloda iki şey Burgman'ı satın almadan indirdiğim PDF kullanıcı kılavuzunda dikkatimi çekmişti.
1. 6.000-12.000-18.000km şeklinde servis bakım zamanları !!!
2. Kayışlı scooterlarda temizlenmediği halde silkinmeye neden olan varyatör bakımının listede olmayışı, hiç bahsedilmemesi !!!
6bin km de bir bakımlar Avrupa standartları için geçerli. Bizim gibi 3. dünya ülkelerinde yollar, çevredeki toz toprak göz önüne alındığında bu süreç 4bin de bir e geliyor. Yani biz Türkiye de motosiklet kullanıcıları bu bakımları 300km-1.000km-4.000km-8.000km-12.000km şeklinde düşünmeliyiz. Yağ ise ilk 1000km sonrası her 3000km de bir değişmesinde fayda var.
Peki bu Burgman 650 de kayış, zincir aktarma yok ise tahrik nasıl oluyor ?
CVT (Continuously Variable Transmission) debriyaj sistemi var. Nedir ? Nasıl çalışır ? Prensipleri, yararı, zararı nedir ? tam araştırmadım ama servisin dediğine göre Burgman 650 de varyatör bakımı sorun olmadığı müddetçe yok :) Diğer scooterlarda varyatör tozlanması, kavramanın aşınması neticesinde özellikle kalkışlarda silkinme diye bir olay yok. Güzel cümleler bunlar, sevindirici Burgman 650 kullanıcıları için :)
CVT (Continuously Variable Transmission) hakkında Google araması yapmanız durumunda net, kesin bilgilere ulaşabiliyorsunuz.
Motosikletimin ufak sorunlarını kendim hallettiğim gibi genel bakımlarını Bodrum'da Turcan Motor da yaptırıyorum.
Adres : Kıbrıs Şehitleri Cd. No :2 - 48400 Bodrum/Muğla
Telefon : (0252) 313 0662
Sahibi Peyami TANERİ Bey, eşi Lütfiye Hanım, çalışan arkadaşlar Tarık, Yavuz, Bedirhan olsun hepsi çok iyi, güler yüzlü ve konularında bilgili, tecrübeliler. Fiyatları ise gayet makul. Bodrum'da nadir rastlanan, asla üzülmeyeceğiniz bir işletme.
En çok gelen sorulardan biriside para rakamları oluyor. - Trafik sigortası çok değişkendir. Ruhsat sahibinin ikametgah adresi, yaş, cinsiyet, sigorta firması..... Ben 2016 yılında 42 yaşında, Muğla da yaşayan birisi olarak bana trafik sigorta bedeli Ergo Sigorta'dan 308TL ye yaptırdım. - 2017 yılı MTV bedeli ise; 243TL (iki taksit olarak ödeniyor)
- Kasko ise poliçedeki içeriklere, daha önceki hasarsızlık indiriminiz ve ileri sürüş motosiklet eğitimi belgelerini ibraz ettirmeniz durumunda değişiklik gösteriyor. Bana hasarsızlık indirimi ve sürüş eğitimi kağıtlarımı ibraz ettirmem durumunda 1550TL/senelik bir ücret çıktı.
Uzun turlarda malzemem çok ve çadırlı konaklama tercih ettiğim için ne kadar çok bagaj o kadar iyi oluyor benim için. Bu yüzden sissy bar yerine topcase'i tercih ettim.
Topcase sehpasının montajı için mecburen sissy bar sökülüyor. Ben topcase olarak tercihimi Givi V47NN den yana kullandım. Evet; biraz, hatta epey pahalı ama malzeme, sıcağa dayanıklılık, sehpasına tam oturması, tangır tungur oynamaması, kilit mekanizması kalitesi bakımından sektörde lider markalardan.
İşe sissy bar ın sökülmesi ile başlanıyor. Bu arada sökmek için önce pedi çıkarmalısınız. Ped arkadan iki tane plastik yuvalı soketten zorca ayrılıyor. Sonrası zaten kolay. Her vidayı sökün, işlem tamam.
Givi son yıllarda güvenlik, sağlamlık bakımından monokey adı verilen bir sehpa sistemi kullanıyor. Çantanın oturduğu sehpa monokey uyumlu olan çanta ile gelmiyor.
Her motosiklet marka modeline göre monokeytaşıyıcı aparatı almalısınız. Bu aparatta çantanın oturduğu sehpa geliyor. 2015 model Burgman AN 650Z de ekstradan motorunuzun rengine göre birde kapak almalısınız. Bu kapak sehpa ile kaporta arasında kalan boşluğu dolduruyor.
Arka çantada yanan ışıklar arkadaki araçların dikkatini çekmek, farkındalık yaratmak için güzel bir uygulama oluyor. Özellikle fren yaptığınızda flash lı stop lambaları sürücüleri uyarıyor.
Givi'nin orjinal top case led kitlerine baktım. Fiyatları 250-300TL civarı. Biraz pahalı geldi bana ve kendim yapmaya karar verdim.
Çantanın alt tarafında bir tarafa 3 hat, üst tarafına ise 1 hat led döşedim. Üst kısım sinyaller, alt kısımdaki bir sıra parklar, iki sıra stoplar olacak şekilde tesisatı döşedim. Stop led takımlarına kendi imalatım flasör devresi taktım. Internette hazır devre kartları satılıyor.
.
.
.
Fren Çakar Led ve Bagaj Çakmaklık Şarj Uygulaması :
Fren yaptığımızda arkadaki sürücüde farkındalık uyandırmak gerek. Daha önceki scooterlarımda kullandığım üçgen çakar led uygulamasını Burgman 650 de de kullanma kararı aldım.
Bu led normalde iki amaçlı kullanılıyor. Parklarda devamlı, fren yapınca kırmızı ledler çakar şekilde yanıyor. Ben sadece fren şeklinde bağladım.
Bu işlem için arkadaki siyah plastik granajı yanlardaki iki soketi boşa çıkarıp çekince arka lambaların bağlantı kablolarına ulaşılabiliyor. Çakar led için fren kablolarından paralel kablo çektim. Ayni zamanda bir kablo daha çekeyim dedim çünkü yarın falan topcase e de led uygulama yapabilirim. Hazır olsun :)
Bu arada uzun turlarda power bankları, foto makinesini, vs şarj olayı için kolayca ulaşabilmek için yan çantalarda bulunduruyorum. Bir çakmaklık, 2xUSB li şarj aparatını 1.5m kablo ile direk aküye bağladım. (Aparatta sigorta mevcut) Uzun kablosu sayesinde yan çantaların içine uzanabiliyor. . . . Burgman 650 deki Stok H4 Ampulleri Led Ampuller ile Değiştirme ve Çakar, Amerikan Park Uygulaması : Şöyle bir hatırlayalım. Stok lambalarımız nelerdi ? Ön Far : 12V 60/55W (H4 tip) x 2 adet Ön Sinyal : 12V 21W x 2 adet Arka Sinyal : 12V 21W x 2 adet Arka Far/Fren : 12V 21/5W x 2 adet
Plaka : 12V 5W Bunları ledler ile değiştirmek için hangi ürünleri kullanabilirim ? ÇOK YAKINDA......
.
.
.
Motosiklet Alarmı Kullanımı :
Her motosikletimde alarm kullandım. 1-2 kere başıma geldi. Sabah motosikleti park ettiğim yerin ilerisinde yerde atılı buldum. Komşular benim alarmın gece yarısı öttüğünü ve sonra gürültü duyduklarını söylemişlerdi.
Muhtemelen bir girişim oldu :) Alarm öttü ve paniğe kapılıp motoru bıraktılar. Elbette hırsıza hiçbir önlem dayanmaz, kati ama bir nevi önlem almak, caydırıcılık iyidir. Motoru dışarıda park ettiğim zamanlarda alarm yanında disk kilidi de takmaktayım.
Carub marka alarmlar 60TL civarlarında. Kalitesinden memnunum, hiç sorun çıkarmadı motosikletlerimde. Çok az bir amper çektiği için de aküyü boşaltmıyor, zarar vermiyor.
Alarmı tesisatı bozmamak için far, sinyal, kontak kısmına bağlamıyorum. Varsın sinyaller, farlar uyarmasın. Uzaktan kumanda ile motor çalışsın, kapansın diye bir gayem de yok. Basit amaçlı kullanıyorum. Sadece aküden direk 12V beslemesini yapıyor, darbe sensörü (beyin) kutusu üzerindeki hassasiyeti ayarlıyor ve şase demirine montajlıyorum. Alarm aktifken hareket hissettiği anda başlıyor ötmeye. Yeter.
.
.
.
Navigasyon/Cep Telefonu Kullanımı ve Aparat Montajı :
Motosikletlerimde navigasyon (cep telefonu) olmaz ise olmazlardan.
Motosiklet kullanırken müzik dinlemek hoşuma gidiyor. Navigasyon yönlendirme/uyarı seslerini de ayni zamanda alıyorum. Gelen çağrılara cevap veriyor, arama yapabiliyorum. Tüm bu işlemler için Samsung'un kablolu kulaklık setini kullanıyorum. BT sistemleri ile uğraşmıyorum.
Kulaklıkla birlikte 2-3 boyda silikon geliyor. Her kulağa rahatsız etmeden tam oturuyor. Ayrıca kaskta baskı yapmıyor. Silikonlar sayesinde motorun ve rüzgarın seside bir hayli düşüyor, dış korna-araç sesleri duyulabiliyor.
Kulaklık üzerindeki düğmeler ile ses, çağrı, müzik işlevlerinin hepsi yerine gelebiliyor.
Cep telefonu aparatı montajı için basit bir yöntem kullanıyorum. Kullandığım iki farklı aparat sayesinde sağlamda oluyor. Telefon sallanmıyor, yerinden çıkması gibi bir durum söz konusu da olmuyor. Yağmur oldumu vakumlu bir poşet geçiriyorum, yola devam.
Alttaki vakumlu parçayı gidon granajı ortasına iki vida+somun+loctite ile sabitliyorum. Kullandığım Note 3 ve 4 telefonlar için olan tablayıda alttaki parçaya sök-tak şekilde kullanıyorum. Bu nokta yol alırken ekranı kısa sürede izlemesi kolay, kontrol etmesi basit bir yer.
(Bu ikinci parçayı kendi cep telefonunuz veya navigasyon cihazınıza göre temin edebilirsiniz.)
Cep telefonun beslemesini torpido çakmaklıktan aldığım kablo ile yapıyorum.
Navigasyon yazılımı olarak cep telefonunda bir Locus adında aplikasyon kullanıyorum. Konunun detayları için tıklayınız.
.
.
. Önceleri navigasyon amaçlı kullandığım cep telefonunu, araç bağlantı aparatı ile kullanıyordum. Sağlamlık bakımından sıkıntı yaşamadım. Tek sorunum yağmurlu havalarda kenara çek, dur; zipli şeffaf poşet geçirmekti. Zaten ondan sonrası biraz sıkıntılı oluyordu.
Bugün gidon çantasına geçiş yaptım. http://urun.n11.com/canta/gidon-cantasi-maxi-scooter-P147518684 Şeffaf cep telefonu bölümü su geçirmiyor, plastik camından dokunmatik ekran kontrol edilebiliyor, iç cep haznesi mevcut ve kolayca cırt-cırt, klipslerinden takıp, çıkarılabiliyor. Artık yağmurlu havalarda yaşadığım sorunu görmeyeceğim. Eğer durma halinde şeffaf göz güneş alırsa içindeki cep telefonu aşırı ısınıyor. Cihaz uyarı veriyor. Yol alırken ısınma sorunu yaşanmıyor.
Ayrıca MWUPP - RAM marka Motosiklet/Bisikletler için telefon, navigasyon, vs ürün tutucuları için blog inceleme yazımı okumanızı tavsiye ederim.
.
.
.
Araç Takip Sistemi :
Vehice GPS Tracker adlı cihazı da hırsızlığa karşı ek önlem olarak motosikletlerimde kullanmaktayım. Ayrıca uzun turlarda ev halkının beni takip etmesi için kullanmaktayım.
Cihaz yurtdışından geldiği için bir ay içerisinde pasaport kaydının yapılması gerekiyor ki imei bloklanmasın. Koordinatları uydu üzerinden alıyor. Bu servis için satıcı ile temasa geçiliyor yıllık $6 karşılığı hizmet satın alınabiliyor. Cihaz ilk alındığından 3 yıl süre ile bu hizmet bedava geliyor. Cihaz, verileri imei kaydı yapıldıktan sonra kullanacağınız bir cep telefonu Türk operatöründen temin edeceğiniz sim kartı (faturalı/faturasız) veya MTU (Data hattı) aracılığı ile cep telefonunuzdaki aplikasyona, web ara birimine (web sayfası kullanıcı adı ve şifreleri satıcı size veriyor) yolluyor. Bu sayede motosikletinizin anlık olarak konumunu cepte/web te harita üzerinde görebiliyor, bildirim mesajlarını SMS olarak alıyor veya sim kart numarasına SMS atarak ayarlarını yapabiliyor, komut yollayabiliyorsunuz.
Montaj olayı çok basit. Aleti motosiklette kimsenin göremeyeceği, ulaşamayacağı bir noktaya montajlıyorsunuz. Sim kartın takılı olduğu beyin kutusuna 12V aküden diren besleme yapıyorsunuz. Beyine bağlanan role motosikletin ateşleme kablosuna seri bağlanıyor.
Ayarlarınıza göre bir takım SMS bildirimler alıyorsunuz demiştik. Bunlar ne midir ?
- Vereceğiniz süreç aralığında motosikletin o andaki GPS kooridatları ve Google Map olarak link
- Maksimum belirlediğiniz suratın üzerine çıkınca uyarı mesajı
- Motosikletin motoru çalışınca, hareket edince o andaki GPS kooridatları ve Google Map olarak link
Cebinizden SMS olarak cihaza mesaj attığınızda bir takım komutlar yerine geliyor. Bunlar ne midir ?
- Motosikletin o andaki GPS kooridatları ve Google Map olarak link
- Ateşlemeyi kes, motosiklet çalışmasın veya yol alırken stop etsin
Tüm bu bahsi geçen komut alma ve yollama işlemleri olası bir hırsızlığa önlem amaçlı kullanıldığı gibi motosikletinizin konumunu siz veya siz turda iken ev ahali anlık-gerçek zamanda harita üzerinde takip edebiliyor; hızınızı, koordinatlarınızı, bir noktaya olan uzaklığınızı, alarmın aktif/pasif durumunu takip edebilme şansı mevcuttur.
Cihazı istediğiniz an yine cep telefonunuzdan yollayacağınız SMS ile aktif-pasif yapabiliyorsunuz. Tüm bu işlemler için SMS ve data için kotanızın olması gerekiyor. Testlerimde aylık 1-1.5GB lık bir gideri oluyor.
.
.
.
Rüzgar Deflektörü :
Burgman'ı kullandığımda beni rahatsız eden ilk şey camdan süpürülen rüzgarın boğazıma doğru çarpması idi. Sonra baktım cam aşağıda ve yukarı aldım. Bu sefer rüzgar kask vizörünün hemen üstüne vuruyor. Önceki motorumda Givi tur camı kullanıyordum. Rüzgar namına birşey hissetmiyordum. Görüş açımda camın hemen üstünde idi. Ayrıca yol alınca cam biraz bana esnediği için Bu açı genişliyor, net, temiz bir görüntü alıyordum.
Zaman içinde alışırım dedim ama olmadı. Yurtiçinden hemen bir Ako Tur Camı satın aldım. Ürünü montajlayıp camı delmeden tutturdum. Rüzgar namına birşey kalmadı ama bu sefer cam en üst konumda iken adeta deflaktörün ortasında görüş açım mevcuttu. Eğrilikten dolayı iç bulantısı durumları yaşadım. Aparatları nedeniyle deflaktörü alçatma şansım yoktu.
Netice itibari ile güvenlik, sağlamlık açısından camı delmek zorunda idim. Aradaki aparatları iptal ederek deflaktörü direk cama vidaladım.
Şu an cam en üst konumda iken deflaktörün bir parmak üzerinden görüş açım mevcut. Duruma göre camın seviyesini ayarlıyabiliyorum. Rüzgar işini bu şekilde çözdüm.
.
.
.
GoPro Tarzı Aksiyon Kamera Yerleşimi :
Önceki tek silindirli scooterlarımda GoPro yu motosiklet üzerinde nereye montaj yapsam çekimlerde bir titreme, jelly efekti söz konusu olması kaçınılmaz sonuçtu. Çift silindirli Burgman 650 de neticeyi çok merak ediyordum.
GoPro yu vantuz aparatı ile motosikletlerde normalde en çok titreme yapan cama yapıştırdım, emniyet kablosu ile kamerayı güvene aldım. Çekimler harika idi :)
Genelde motosikletlerin ön lastiklerini benzin istasyonlarında şişirmek işkencedir. Çünkü istasyondaki hava tabancasını ön tekerde düz olan sibop tarafına sokmak zor olur. Hele birde Burgman 650 deki gibi çift disk var ise vay ki vay, lastiği şişireceğim derken lastikteki havanın yarısı boşa gider ve lastik şişmez.
Halbuki arka sibop L şeklinde olduğu için hava tabancası rahat bir şekilde giriyor. Arka sibobuda muhtemelen egzos yakmasın diye L takmışlar. Ön lastiğe L sibobu takmak muhtemelen maliyeti arttırıyor.
Bu yüzden L dönüştürücü sibob satın aldım. Bu şekilde hava tabancası ön lastiğe rahat oturuyor ve hava basılıyor. Gerçi sibobun lastik olmasından dolayı diğer elinizle L sibobu arkadan sabitlemeniz gerekiyor.
Aslında en güzeli, kesin çözümü bu adaptörü hiç kullanmadan lastiğin sökülüp yukarıdaki gibi L şeklinde çelik sibop takmak. Lastiklerim eskiyip, değişim aşamasında yapacağım.
Geçen hafta (15 Kasım 2017) bir çılgınlık yaptım. Jantları ve yan ayağı kırmızıya boyattırdım, reflektif jant şeritleri, stickerları yapıştırdım.
Beğenenler oldu, beğenmeyenlerde elbette.... Değişiklik iyidir.
Genelde motosikletlerimi aklıma geldikçe az biraz ıslak bez ile siliyorum. Renk beyazda olunca epey bir kendisini temiz gösteriyor motosiklet.
Ayda bir kerede köpük ve basınçlı su ile yıkadıktan sonra en ince noktasına kadar kuruluyorum. Gidondaki düğmelerin boşluklarında, anahtarın girdiği yerlerde, fren manetlerinde 1-2 fısfısı geçmeyecek şekilde WD40 kullanıyorum. Taşan WD40'ı elimdeki bezle siliyorum. Bu şekilde yıkama sonrası kalan su elektrik kontağında temassızlık,korozyon yapmıyor.
Würth Tampon Parlatıcı :
Kuruladıktan sonra ise çok kurumadan sadece siyah plastik grenajı WÜRTH DIŞ PLASTİK VE TAMPON PARLATICI ile güzelce bir detaylı polisaj işlemine giriyorum. Parlatıcıyı bulaşık süngerinin yumuşak tarafı ile abartmadan, kıvamında yedirerek plastiklerin üzerinden iki sefer geçiyorum. Bu işlem sırasında rüzgar, toz yapışacak bir ortamın olmamasına özen gösteriyorum. Parlatıcıdan sonra son aşama olarak tüy bırakmayan pamuklu bir bez ile 2-3 sefer plastiklerin üzerinden geçiyorum.
Bugüne kadar tüm motosikletlerimde bu ürünü kullandım ve gayet memnunum. Plastik granajı her zaman ilk günkü gibi siyah, parlak ve yepyeni duruyor.
Ipone Plastic Shine :
Bugün sabah bir arkadaşım ile motosikletlerimizi yıkadık. Ofis dönüşü hafta içi satın aldığım Ipone Ipone Plastic Shine ile siyah plastik grenajlara bakım uyguladım.
Ürünün uygulaması biraz zahmetli. Sprey olması en ufak rüzgarda yarısından çoğunun boşa gitmesine neden oluyor. Kesinlikle kapalı bir garajda uygulanması gerekiyor.
Uygulaması; Motosiklet bir güzel yıkanır. Nemli bir bez ile ıslaklıkların üzerinden geçilir. Plastik grenajlar hafif ıslak iken Ipone uygulanır. 15-20 dk. beklenir ve sonrasında tüy bırakmayan pamuklu bez ile Ipone uygulanan yüzey silinir.
Ürünü ilk defa kullandım, neticeden memnun kaldım. Benim Burgman 650 de 5-6 uygulamadan sonra tüp (750ml) bitecek tahmin ediyorum. Würth ürününe göre biraz maliyetli.
.
.
.
Motosiklet Koruma ve Park :
Evimin önünde NovaGaraj park kullanıyorum. Alüminyum, uzaktan kumandası ile panjur kapılı sistem ile motosikletimi tamamen koruma altına alabiliyorum.
Ofis önünde ise gün içinde uzun süre motosikleti kullanmayacak isem Prosev branda ile toz, yağmur ve güneşten koruma imkanın var.
XXL boyu aynaları katlayıp, camı indirip ve topcase'i de çıkarınca tam Burgman 650 nin üstüne oturuyor ve alttan klips ile bağlanabiliyor.
Bu tarz brandaların tek sorunu katlayıp poşetine koyma. Hiçbir zaman ilk günkü gibi poşetten çıkardığınız gibi katlayıp geri koyamıyorsunuz. Zaten katlaması da işkence. Büyücek bir torbaya sıkıştırıyorsunuz.
.
.
.
Gidon Grenajı Sağlamlaştırma :
Burgman 650 yi aldığım ilk günden beri olan şikayetlerimden biride gidon grenajının sanki yerine tam oturmuyor gibi çok salınım yapmasıydı.
Birde bu grenaj kapağı üstüne navigasyon montajını yapınca bu salınım daha da arttı.
Bu duruma şöyle bir çare bulduk. Gidondaki grenajları komple söktük. Gidon demiri üzerinden geçen tüm kablo ve boruları kablo bağı ile gidona sabitledik.
Bu şekilde içeri giren rüzgar, bozuk yol etkisi ile olabilecek nedenlerin önüne geçtik.
İkinci uyguladığımız bir yöntem ise çift taraflı bant ile grenaj parçalarını içeriden bantlayarak gidona ve elciklerin iç kısmına sabitlemek oldu. Bant olarak 3M için şeffaf bantını tavsiye ederim.
Hem sağlamlık hem de esneklik bakımından beni her zaman memnun etmiştir. Bu bantlar istenildiği taktirde kolayca sökülebiliyor ve gidon grenajı tekrar yerinden alınabiliyor.
Bu iki yöntem ile grenaj, gidon üzerine çok sağlam oturdu. Navigasyon takılı olduğu durumlarda dahi eskisi gibi oynama, salınma, esneme yapmıyor.
.
.
.
Yan Ayak Sesini Kesme :
Özellikle bozuk yollarda, tümsek ve çukurlardan geçince sol ayağımın altında sanki içerinden bir parça patk küt şekilde biryerlere çarpıyor.
Tam sesin geldiği noktaya bakıyorum ama ne gevşek bir vida ne de oynayacak bir parça var.
Sonra yan ayak vidasını iyice sıkıştırdım, açılmayacak kadar sert sıktım. Deneme sonunda farkettim ki yan ayak menteşesinin olduğu yer kapanma yerinden demire çarpıyor.
Bu durumu da çarpa yapan noktaya silikon takoz yapıştırarak çözdük. Artık sesten eser kalmadı.
.
.
.
Daha Konforlu Bir Sürüş İçin :
Burgman 650 de şikayetlerimin başında bozuk yollarda çukur, tümseklerden geçerken rahatsızlık yaşamamdı. Rahatsızlığı geçtim motosiklet için içim acıyordu.
Bu soruna lastik havalarını ve amortisör ayarını değiştirerek çözüm buldum.
- Kullanım kılavuzunda ön 33, arka 41 yazan lastik hava basınçlarını ön 30, arka 36 yaptım.
- Fabrika çıkışı 3 no da gelen amortisör ayarını daha önce 4 no ya almıştım. Olmadı. Şimdi en son olarak 2 no ya çektim.
.
.
.
Çakar-Amerikan Park Led ve Gidon Düğmeleri :
Tüm ürünleri AliExpress ten satın aldım. Linklerini paylaşayım;
Çakarları ön maşada iki vida ile kaliberlerin bağlandığı noktaya demirden yaptığım ayaklar ile monte ettim. Amerikan Park Ledlerini ise ön lastik arkasında radyatör granajlarının sağ ve soluna taktım.
Düğmeler gayet şık, su geçirmez ve boyutları gayet makul. Gidon granajına parmaklarımın ulaşacağı noktaya montajını yaptım. Amerikan Park ledleri su geçirmez silikon ile kaplı ama ben yine her ihtimale karşı ledleri PVC ile kapladım.
Çakarlar ve Amerikan Ledler için motosikletin park lambalarından besleme yaptım.
2 adet on-off düğmeyi çakarlar ve Amerikan parklar için kullandım. Kontak açınca beslemesi oluyor. Kontak açtıktan sonra on-off düğme ile çakarların 3 modu devreye giriyor. Az ışık-Kuvvetli ışık-Çakar.
Geri kalan basmalı iki düğme şu an için boş. İleride buna F1 korna ve siren bağlamayı düşünüyorum.
Amerikan Parklar için 4 adet led kullandım. 2 adet mavi-beyaz solda, diğer 2 renk sağda. Kontak açtıktan sonra Amerikan parkları gidondaki on-off düğme ile açınca ledler her seferinde sabit yanıyor. Modül ile gelen uzaktan kumanda üzerindeki düğmeler ile modların değişimi yapılabiliyor. Bu kumandayı gidon altında kolayca erişebileceğim uygun bir noktaya cırt-cırt ile monte edeceğim.
.
.
.
Yan Çanta Demirleri :
Demir maliyeti 300-350TL arası. Levent ve Hakan Usta üretken ve temiz insanlar. Her türlü nazınız geçiyor, sabırlılar. Kart vizitlerini ve adres bilgilerini (https://goo.gl/maps/f2X67CFmNDF2) fotolara ekledim.
Her tür motosiklet için koruma, arka çanta, arka çanta üstü ızgara, yan çanta demiri vs... aklınıza ne geliyorsa uygun fiyatlara yapıyorlar. Sağlamlık açısından gaz altı kaynak kullanmaları üretim aşamasında motosikletin elektronik aksamına da zarar vermiyor.
Soft çantalarım için yan çanta demirleri yaptırdım. Kafama göre bir dizayn oldu. Çantaları sökmeden ara bölümden benzin kapağı açıp pompa tabancası girebiliyor. Sadece fırın boya gerekiyor.
İtiraf ediyorum çantalar takılı değilken B650 de demirler çok çirkin bir görüntü oluyor ama zaten yılda sadece 1.5 ay yurt dışı seyahatim için kullanacağım. Artçı tutamakları altındaki 4 vida ile yan çanta demirleri çabucak çıkıyor.
Neden mi böyle bir demire ihtiyaç duydum ?
- Daha önceki motosikletlerimdeki tecrübelerden çantaların tur süresince zamanla sarkma yaptığını ve sürtünme ile kaporta boyasını söktüğüne bizzat şahit oldum.
Kask vizörü, güneşlik ve kaskın dış kabuğunu temizlemek için bu ürünü kullanıyorum. Vizörü gerçekten cam gibi yapıyor.
Sprey şeklinde kaskın her tarafı vizör ve güneşliğe içten dıştan sıktıktan sonra 5 dk bekliyorum. Zaten pisliklerin gözle aktığını görüyorsunuz. Vizör ve güneşlik için daha yumuşak, çizmeyen, dış kabuk için farklı bez kullanıyorum.
Üründen son derece memnunum. Tavsiye ederim.
.
.
.
Gaz Sabitleyici Go Cruise 2 :
Go Cruise 2 her motosikletimde demirbaş olup özellikle uzun yolda kullandığım faydalı bir parça. Bir arkadaşım Amerika'dan getirip hediye etmişti.
Kullanımı çok basit; Ortadaki yaylı somun ile gaz elciğine ne sıkı ne de gevşek olacak şekilde kelepçeyi sıkıyorsunuz. Gazi sabitlemek istediğinizde işaret parmağınız ile kelepçeyi ileri basıyorsunuz ve kelepçe manete yaslanıyor. Bu kadar basit.
Benim için olmaz ise olmazlardan. Bu parça sayesinden yavaş hızlarda seyir halinde boynuma asılı kamerayı sağ elimle kullanıp çevremi fotoğrafta çekebiliyorum.
.
.
.
Top Case Izgara Demiri :
Daha önceki SYM Joymax motorumda Maxem çantası üzerinde bu tarz bir aparat kullanıyordum.
Özellikle uzun turlarda oldukça işime yarıyordu. Şimdi delme işleminde acısamda Givi V47N çantamda da bu ızgarayı kullanma kararı aldım.
Izgarayı 6mm demir çubukları bükerek tasarladık.
.
.
.
Arka Lastik Jantının Sökülmesi/Montajı :
Scooter motosikletlerde arka tekerin sökülmesi hep bir işkencedir.
Egsozu ve fren merkezleyici parçasını sökmeden tekerlek yerinden çıkmaz.
B650 ise Egsozu ve fren merkezleyici sökmeye gerek yok. Sadece çok basit bir şekilde son dişli kutusu muhafazası, arka fren kaliberi, el freni mekanizmasını ve jantı sabitleyen göbek milini sökmek kafidir.
4000km Servis Bakım İşlemleri
Hoşuma Gitmeyen Detaylar :
- Ön cam siperliği 10-15cm daha uzun ve alt-yanları dışarı doğru biraz kavisli olsaydı rüzgar hiçbir şekilde sürücüyü rahatsız etmezdi.
- Yol bilgisayarı-trip verilerini görmek, aralarında dolaşmak için kadrandaki Adjust-Select düğmesine alternatif gidon üzerinde bir düğme olsaydı yol alırken öne doğru eğilmek zorunda kalınmazdı.
- Sele açılma açısı biraz daha fazla olsaydı topcase takılı iken de rahatça bagajda kol hareketleri mümkün olurdu.
- Gidon üstü granaj kaplama, gidon demirine sağlam oturmuyor, rijit değil. Oynamalar yapıyor.
- Kontak açık, motor çalışırken orta sehpa pozisyonunda anahtar ile oynamadan selenin açılması için bir düğme olsaydı iyi olurdu.
- Ön lastik sibobunun L şekilde olması gerekiyordu. Düz demirli hava tabancası ile ön tekeri şişirirken her iki taraftaki büyük fren disk rotorları engel oluyor. Tabanca araya girmiyor. Arka tekerde L sibop mevcut, sorun yok.
- Yan ayak açıkken motor nasıl çalışmıyorsa el freni çekik iken de çalışmaması gerekiyordu. - Gidon üzerinde standart motosiklet aynaların takılması için somun yuvaları olsaydı çok iyi olacaktı. Neden mi ? Uzun turdasınız. Motor yan yattı ve Burgman ın orjinal aynası kırıldı !!! Hemen her yerden temin edilebilecek bir gidon aynası ile yola güvenli şekilde devam edilebilir.
- Elcik ısıtma düğme paneli montajı ve elciklerden çıkan ısıtma kabloları görüntü ve tasarım olarak hoş olmamış.
- Bozuk yolda ön siperlik oynuyor, ses yapıyor.
- Depo kapağını kapayıp, kilitlemek beceri istiyor. - Direksiyon gidonu kitleme pozisyonuna getirip bir kademe daha çevirince park ışıkları yanıyor. Ancak bu durumda dörtlüler yanıyor. Yolun kenarında durdum, dörtlüleri çalıştırdım, motoru stop ettirdim ama dörtlüler söndü. Bu iyi bir durum değil.
- Alçak yerlerden geçerken motorun altında ilk çarpan nokta egzost manifolt borusu olması kötü bir durum. - Orta sehpa ayağın demir kalitesi mi, boyası mı bilmiyorum ama çok kötü. Zamanla siyah renkte solma ve paslanmalar oluyor. - Eğer ufak bir eğim dahi olsa motoru yokuş aşağı durdurup geri gitmek isterseniz ayaklar ile itmek çok zor. Ayni şekilde motoru yokuş yukarı orta sehpaya alırsanız koltuk üstünde otururken indirmek için epey bir güç sarf etmeniz gerekiyor. Bu durumda yan ayağı açıp, artçı tutamaklarından çekip var gücünüzle motoru öne iterken hafif size yatırıp yan ayak üstüne düşürmelisiniz. Orta sehpadan kurutulunca da tabiki eliniz frende olmasına dikkat edeceksiniz. Bu motosiklette arka vites olması gerekiyor. Her zaman düz, eğimsiz bir yer bulup yan ayak yerine orta sehpa üzerinde park etmek gerekiyor. - Burgman 400 lerde bulunan elcik koruma olmayışı dezavantaj. Yan sanayi elcik koruma montajı yapılabiliyor ama bu sefer gidon dönüşlerinde aynaya değiyor veya ayna görüş açısını kapatıyor.