Şu an baktığınız blog a bugün (09 Eylül 2018) start verdim ve sıklıkla güncelleme, ekleme, düzeltmeler yapacağım. Konular dağınık olacaktır, zaman içinde toparlayacağım. Bu yüzden çok özür dilerim.
2. Bodrum Bisiklet Turu hakkında detaylar için tıklayınız.
Evet.... Elektrikli bisiklet, e-bike.... Son yılların modası. Bisiklete yabancı, pedal basmaktan korkan, "yapabilir miyim acaba" diyenler için cesaret veren teknoloji. Karşı çıkan da var, olumlu bakan da. Karşı çıkan neden çıkıyor ? Bisiklet olmadığını, pedal gücü gerektirmeyen iki tekerli taşıt olduğunu söylüyor. Haklıdırlar ama hangi açıdan bakıldığına bağlı. Bazı konularda asla katı olmamak gerek.
Carraro Kifuka 29" MTB e-Bike Kurulumu ve İncelemesi
- Eğer bisiklete spor, antrenman amaçlı bakıyorsanız yol bisikleti veya MTB (dağ bisikleti)
- Gezme, hafif ter atma, arkadaşlar ile sosyalleşme peşinde iseniz alternatifleriniz çoğalıyor; Yol bisikleti ve MTB' ye ek olarak e-bike dahil her tür bisikleti kullanabilirsiniz. Bu duruma e-bike ı da ekliyorum çünkü iki yönlü kullanma şansı var. Pil desteğini kapa, al sana normal bisiklet. Hatta ağırlıktan dolayı size sıkı bir antrenman yaptırabilir. Üzerine çok tartışılacak bir konu ;) Uzatmayalım, meseleye girelim.
Mesele nedir ? Carraro Kifuka 29" MTB e-Bike
BBK-Bodrum Bisiklet Kulübü ile yaptığımız turlarda son yollarda aramızda e-bike kullanan arkadaşları görüyorum, sayıları artıyor. e-Bike'lara sıradan, normal bisiklet gözü ile bakıyorum. Asla üzerindeki dostları küçümsemiyorum, aksine tedirginliklerini geçirmek için "bende bir gün alacağım" diyordum. Önemli olan beraber olmak; birlikte, her ne şekilde olursa olsun pedal basarken iletişim kurmak, sohbet etmek, yeni dostluklar kurmak.
Ne zaman sahibi olabilirim düşüncesine dalınca; herhalde yaş kemale erince diyordum kendime. Daha önce tecrübe etmiştim. Hoş duygu. Özellikle yokuşlarda güç desteği kelimeler ile anlatılmaz. Denemek lazım. Dim dik bir yokuşta, kullandığınız güç moduna bağlı, sanki düz yolda pedal basıyorsunuz gibi çıkıyorsunuz. Adeta birisi sizi selenizden itiyor.
Haziran 2018 gibi idi sanırsam. Ne oldu, nasıl oldu epey ilgilenmeye başladım. Aslında normal bisiklet pedalını en dik yokuşta dahi çeviremeyecek gücü kendimde bulamıyor gibi bir durumda yoktu. Turlarda seyir halinde fotoğraf/video çekmek hoşuma gidiyor. Grubun en başına hızlıca geçip, konumlanmak, denklanşöre basmak, arkada kimler kalmış diye en önden en arkaya gitmek, tekrar öne geçmek, tur harici gün içinde ufak scooter gibi şehir içinde işlerimi halletmek gibi nedenler e-bike tercihlerim sayılır.
Eylül 2018 de Bodrum'da "İyi bir bisiklet dükkanı" Bodrum Bisiklet yardımları ile sahibi oldum.
Yanlış anlaşılmasın, laf olmasın :) Tam parasını verdim. Yardımları oldu diyorum çünkü Carraro üreticisi Accell fabrikanın elinde yok veya belki var fakat yakında tüm bisiklet ve ürünlerine %40 zam geleceği için satışa sunmuyorlar. Bana yardımları bu konuda oldu. Sağ olsunlar hemen teslim ettiler.
Basit bir dilde e-bike tan bahsedeyim. Normalde iki modeli var. 1. Jant göbeğindeki motor ile güç desteği verenler, 2. Ayna kolun olduğu, orta göbekteki motor ile güç desteği verenler,
İkincisi son teknoloji, hali ile pahalı ama daha verimli. Verim derken; pil desteği ile kat edilen km. mesafesi fazla, siz pedal çevirirken eğime göre vereceği gücü belirlemesi, tüm bu tork ayarlarını Bluetooth BT bağlantısı ile cep telefonunuza yüklenen aplikasyondan ayarlanabilir olması, vs onlarca şey...
Her iki modelin ortak noktası, siz pedal çevirdiğiniz sürece pil desteğini sağlamasıdır. Birinci modelde tek fark; akıllı bir sistem olmayışından dolayı bir mandal ile gücü siz belirliyorsunuz. Mandala az basarsanız az pil gücü, çok basarsanız çok pil gücü desteği verir. Akılsız olmasından ve eski teknoloji nedeniyle pil desteği ile kat edilecek mesafe azalıyor. Yol eğimi, sürüş ağırlığı ve sizin mandal kullanımınıza bağlı olarak ortalama 30-40km deniyor. Pil şarj süreleri 5-6 saat gibi uzun süre ve yine pil ömrü az oluyor. Güzel yanı ise kit olarak satılması, mevcut bisikletinize kolay bir şekilde monte edilmesi.
İkinci model de kendi bisikletinize montaj olayı imkansız değil ama kadroda kesme, biçme yapmadan olmaz.
Yukarıda belirttiğim ikinci modeli üreten Impulse, Bikee, Bosch, Yamaha, Brose gibi birkaç firma var. Shimano firmasının STEPS sistemi en revaçta olanı. Carraro bisikletlerde bu sistem kullanılıyor. Carraro 'da bu sistemi kullanan 5 farklı bisiklet modeli var. Tıklayınız. 1. Kifuka 29" 2. Kifuka 27.5" 3. E-Viva Kadın 28" 4. E-Viva Erkek 28" 5. E-Power Unisex 28"
İlk iki model hariç tüm modellerde kullanılan motor gücü, pil kapasitesi, bisiklet üzerindeki donanım farklılık gösteriyor. Fiyat farklılıkları da bu yüzden.
İlk iki model MTB tarzında, en güçlü donanıma sahip, bir-iki tık daha iyi teknoloji yazılımı kullanan, hatırı sayılır pahalı modellerdir. Farkları ise birisinde (yeşil renk) 29", diğerinde ise (turuncu renk) 27,5" jant olmasıdır. Bunun dışında iki bisiklet arasında hiç bir fark yok. Bu blog ta ise sahibi olduğum Kifuka 29" olanını sizler için inceleyeceğim.
29" i ve kadro olarak büyük olanını seçtim çünkü; kadro boyu bana uygun ve büyük tekerlek bozuk yolda daha konforlu, zemine tutuşu daha güvenli, kaldırımı çıkması daha kolay oluyor.
KIFUKA e-BIKE'ın özellikleri şu şekilde; MODEL ADI : KIFUKA 29 KADRO : ALÜMİNYUM 1.1/8”-1/5″YARI-ENTEGRE HYDROFORMED MAŞA : SUNTOUR XCR32 RL 100mm GİDONDAN KİLİTLİ ARKA VİTES : SHIMANO DEORE M6000 SHADOW KRANK TAKIMI : SHIMANO STEPS E8000 34T MOTOR ÜNİTESİ : SHIMANO STEPS E8000 BATARYASHIMANO : STEPS E8010 504Wh (Şarj Süresi:5 saat) ARKA DİŞLİ : SHIMANO CSHG500 11-42T KASET VİTES KOLU : SHIMANO DEORE M6000 1X10 FREN : SHIMANO M315 HİDROLİK DİSK LASTİK : SCHWALBE RAPID ROB 29X2.25 JANT : RYDE RIVAL 19 ÇİFT KAT ALÜMİNYUM DİSK SELE : VELO EK ÖZELLİKLER : STEPS BİSİKLET BİLGİSAYARI, STEPS PİL ŞARJ CİHAZI
Donanım olarak gayet memnun edici ve üst segmentler arasındaki parçalardan oluşuyor. Maşa amortisörünün gidondan kilitlenmesi, Deore vites kolları, arka vites aktarıcısı, hidrolik disk frenler, Schwalbe lastikler benim için olmaz ise olmaz donanımlar arasında. Elbette bana göre bu modelde eksikler var ama her bisiklette olduğu gibi bu parçaları değiştiriyorsunuz. Kişiye kalmış bir durum bunlar.Bu değişiklikleri yazımda ele alacağım.
Islanmaya karşı korumalı, Shimano STEPS güç desteği sistemi üç ana üniteden oluşuyor. 1. Orta kafeste bulunun motor 2. Pil 3. Gidonda LCD gösterge şeklinde kontrol ünitesi
Bunlar dışında sağ arka maşa üzerinde kadans, hız ve diğer verileri belirleyen sensör, kontrol ünitesini kullanmak için yine gidondaki iki kollu parça üniteler arasında yerini alıyor.
2.8kg ağırlığında Shimano STEPS E8000 motor, 70Nm tork üretirken, 250W ile en güçlü olan ve sessiz çalışan modeli.
2.6kg ağırlığında, 1000 kere şarj edilebilen, 36V-14A, 504Wa olan Li-Ion Shimano STEPS E8010 pili en verimli, dejarjı uzun, şarjı kısa süreli model.
Bu kombinasyon ile normal şartlar altında, pil destekli sürüş mesafesi fabrika değerlerinde bisiklet ve pedalcının 100kg olduğu düşünülürse Eco modda 100km, Trail Modda 75km, Boost Modda 50km olarak Shimano Steps sayfasında yazmış. Test ettikçe blogta bu değerleri sizler ile paylaşacağım.
Bu motorun güç modlarını ve sistemin bir takım ayarları gidonda sol elcik yanında bulunan (vitesli bisikletlerde ayna kol dişlilerini değiştirir gibi) çiftli kol ile yapılıyor. Tüm bu mod ve ayarların takibini ise gidonun sağ tarafında bulunan LCD gösterge kontrol ünitesinden görebiliyorsunuz.
Pil üzerinde anahtar var. Yedekle birlikte 2 anahtar geliyor. Pili kadro üzerindeki yerine takınca kilitliyor ve çalınmasını engelliyorsunuz. Pili şarj için, laptop adaptörlerinden biraz daha büyük (kaç gr. ölçüp yazacağım) adaptör mevcut.
Sıfır bisikleti kutusundan çıkarınca ilk işlem %70 dolu olan pili uyandırmak yani pili full şarj etmek önemli konulardan. Aksi halde hemen kullanılırsa artık pilin tam dolu oranını %70 olarak sistem algılıyor. Ben henüz daha pili tam bitirip şarj etmediğim için şarj süreleri hakkında fikir sahibi değilim. Forumlardan okuduğuma göre, pil tam bitik iken %80 i 2.0 saatte, geri kalan %20 si ise diğer 1 saat civarında doluyormuş.
Pil üzerinde şarj ve deşarjı gösteren 5 ledli gösterge mevcut. Ayrıca gidondaki LCD göstergede pil seviyesini takip edebilirsiniz. Yine pil üzerinde bulunan düğmeye tek basıp çekmek ile sistem açılıyor veya kapanıyor. Parmağınızı basılı tutmanıza gerek yok. Sistemi açarken önemli husus pedalların hareket etmemesi gerekiyor. Pil şarjını pil kapalı konumda iken adaptörü ile ister bisiklet üzerinde, isterseniz kadro yuvasından çıkarıp dışarıda şarj etme şansınız var.
Pil seviyesi hangi konumda olursa olsun şarj edilebilir. Tek dikkat etmeniz ve önemli olan konu ise pili asla sonuna kadar kullanmamaya ve asla boş durumda iken uzun süre bırakmayın. Bisiklet yatacak ise pili %70 dolu konumda ve oda sıcaklığı ortamında saklayınız. Pili en az 6 ayda bir kere deşarj edip, şarj etmeniz gerekiyor.
Sol elcik yanındaki mandallar ile kontrol ünitesinin kullanıldığını söylemiştim. Bu mandallar ile tercih edilen güç modları üzerine konuşayım.
OFF - WALK - ECO - TRAIL - BOOST olmak üzere 5 ana mod mevcut.
OFF : Sistem kapalı. Gidondaki LCD gösterge ve pil üzerinde doluluk oranını gösteren ledler yanık kalır. Çok az, min. düzeyde pil tüketimi olur. Hatta yok denebilir. Bisiklet tamamen sizin pedala vereceğiniz kuvvetle hareket eder. Alın size sıradan bir bisiklet. Hemde tank gibi ağır :) WALK : Bu mod sürüş modu değildir. Bisikletten bir nedenle indiniz, gidon elleriniz altında ve bu mod sayesinde bisiklet 6km/sa hız ile gücü tekere aktararak sizle beraber ilerler. Kayalık alanlar gibi engebeli arazide, merdiven çıkarken bisikleti yürüyerek ilerlettiğiniz durumlarda yararlıdır. Bir dk süresince WALK modu kullanılmaz ise sistem otomatik olarak bir önceki etkin olan moda geçiş yapar.
ECO : Düz yolda, uzun mesafe sürüşün keyfini yaşamak istediğinizde kullanın. Pedal çevirmede çok güç olmadığından destek miktarı azaltılır ve enerji sarfiyatı düşürülür. Pil destekli uzun mesafeler yol alırsınız. TRAIL : Hafif rampalarda veya düz yolda konforlu sürüşün keyfini yaşamak istediğiniz zamanlarda, orta düzeyde destek için kullanın. BOOST : Bu mod, dik yokuşlar ve sarp dağlarda kullanım için tasarlanmıştır. Trafik lambaları, şehir içinde dur-kalkta, sıkışık trafikte, düz halka açık yollarda kullanırken sağlanan destek aşırı olabilir. Bu durumda ECO moduna geçin. İlk kalkışta BOOST modunda iseniz bisiklet pedal gücü ile roket gibi fırlar. Özellikle dar alan dönüşlerinde, gidon çevrilmiş iken asla BOOST modunda kalmayın.
Tüm mod durumlarında iken bisiklet 10 dk. boyunca hiç hareket etmez ise pil kendisini otomatik olarak kapatır ve sistemde sıfır güç harcaması olur. Yani turlarda molalar esnasında veya duraklamalarda sistemi kapatmak için her seferinde pil düğmesine basmanıza gerek yok.
Size pedal desteği veren hangi güç modunda olursanız olun anlık hızınız 25km/sa ve üstüne çıkınca sistem pil desteğini kapar. 24km/sa hıza veya altına düşünce ise tekrar desteğe devam eder. Yani bu bisiklet, size motosiklet gibi hız yaptırmaz. Güvenlik ve uzun süre pil kullanımı açısından 25km/sa hızda pil desteği sınırlandırılmıştır.
OFF hariç bu modların tork ayarları size fazla veya az gelebilir. Cep telefonu veya tablete yükleyeceğiniz özel bir aplikasyon ile bu değerleri belirleyebilirsiniz. Şahsen ben BOOST modu (ayni oranda diğer modları da) değerlerinde tork gücünü epey bir aşağıya çektim ve 140km pil desteği ile sürüş ortalaması değerlerine vardım. Ne oldu ? Yokuşlarda biraz daha fazla pedal gücü vereceğim.
Bu teknik konuyu blogta farklı bir başlık altında belirteceğim.
Gidondaki LCD ekranda her mod değişimlerini yazı olarak görebilir, pilin verdiği gücü grafik şeklinde takip edebilirsiniz.
Biraz LCD gösterge üzerine konuşalım.
Gidonun sağ tarafında yer alıyor. Gayet okunaklı büyüklükte simgeler, yazılar, rakamları mevut. Sol alt köşesinde bir düğme vardır. LCD üzerinde yukarıda bahsettiğim üzere hangi modda olduğunuzu, pilin verdiği gücü gösteren bar, anlık hızınız, 5 kademeli pil seviyesi ve onun hemen altında LCD modlarını görebiliriz.
LCD modlarını LCD üzerindeki düğme ile değiştiriyoruz. Bu modlar nedir ? DST : Yaptığınız turun mesafesini gösterir. (Sıfırlanmaz) ODO : Bisikleti aldığınız günden itibaren yapmış olduğunuz toplam mesafeyi gösterir. RANGE : Hangi güç modunda iseniz pil desteği ile tahmini gidilebilecek mesafeyi gösterir. Güç modu OFF ta iken bir değer vermez. TIME : Seyehat sürenizi gösterir. AVG : Tur süresince ortalama hızınızı gösterir. MAX : Tur süresince maks. yaptığınız hızı gösterir. CADENCE : Pedala uyguladığınız kuvvet ile dakikada çevirdiğiniz tam bir tur pedal sayısını gösterir. Yani arabalardaki gibi devir. Bu konu ile ilgili Google da "Bisiklette kadans nedir ?" araması yapabilirsiniz. CLOCK : Saat. Tarih göstermiyor.
Hangi LCD modunda olursanız olun, 60 sn tuşa basmaz iseniz otomatik olarak anlık hızınızı gösteren ana ekrana dönüş olur.
Yeni bir tura çıkacağınız zaman DST ayarını silmeniz iyi olur. Böylece DST ile birlikte TIME, AVG ve MAX değerleri de sıfırlanır.
Sıfırlama işlemi için DCT LCD modunda iken düğmeye 2 sn basılı tutun ve çekin. DST değeri yanıp-söner ve o anda düğmeye bir kere basın ve çekin. Hepsi bu kadar.
LCD ayar menüleri nelerdir, ne işe yarar ?
LCD üzerindeki düğmeye menüleri görene kadar basılı tutun. Menüler çıkınca basmayı bırakın. Menüler nedir ve işlevlerini konuşalım. CLEAR : LCD modlarından olan DST yi sıfırlamanın ikinci yöntemi. Birinci yönetmini bir üst paragrafta yazmıştım. CLOCK : Saat ayarı Bluetooth LE : Cep telefonu/tablet ile bir Bluetooth bağlantısı kurulmak istendiğinde kullanılır. Bluetooth LE/ANT : Kablosuz bağlantıların mevcut durumu ekranda gösterir. LIGHT : Pasif, kullanılmaz. BRIGHTNESS : LCD ekran arka ışığın parlaklığını seçebilirsiniz. BEEP : Shimano STEPS kullanımında basılan her tuşta beep sesini açar veya kapar. UNIT : Mesafe birimi olarak KM/MILE arası seçim yapılır. LANGUAGE : LCD de kullanılan dil seçimi. Maalesef Türkçe desteği henüz yok. ADJUST : Pasif, kullanılmaz. RD PROT. RESET : Sistemin düşmesini vs. önlemek için kullanılır. Eğer bisiklet güçlü bir darbe alırsa, RD Koruma fonksiyonu çalışır; motor ve baklalar arasındaki bağlantı anında kesilerek arka değiştiricinin çalışması engellenir. RD Koruma Sıfırlama'nın yürütülmesi, motor ve bakla arasındaki bağlantının yanı sıra arka değiştiricinin çalışmasını yeniden sağlar. EXIT : LCD ayar menüsünden çıkılır.
E-TUBE Aplikasyonu ile Yazılım Güncelleme ve Güç Ayarları
Android tabanlı cep telefonu kullanıyorum. E-TUBE programını (tıklayın) Play Store' dan kurdum. Aplikasyonu kurduktan sonra ilk iş aplikasyonun sonra ise motor, pil, LCD kontrol ünitesi yazılımlarının yeni sürümlerini yüklüyor.
DEVAMI İLERLEYEN GÜNLERDE.....
Kifuka'yı aldıktan sonra üzerinde ne gidi değişiklikler yaptım ?
Kifuka üzerinde gelen orjinal pedalları güzel değildi. Sanki çıt diye kırılacak bir izlenim yarattı bende. Her bisikletimde kullandığım, alışık olduğum XLC PD-S02 model pedalı buna da taktım. Bu pedalın güzel yanı hem normal ayakkabı hem de SPD, kilitli ayakkabı ile kullanılabiliyor olması. Pedalların yanında kal seti de geliyor.
Sele konusu önemli. Bilen bilir, popo ağrısı :) Kifuka üzerinde gelen tarz selelere alışamadım. Belki başından beri ısrarcı olmamam nedeniyle alışamadım. 3 senedir kullandığım, popomun şeklini almış olan Brooks marka selemi Kifuka' ya aktardık.
Şu ince lastik siboplarını sevemedim. Ofisimde ve benzin istasyonlarındaki hava tabancaları ile hava basılmıyordu. Bodrum Bisiklet' teki Mesut ustamız sayesinde bir adaptör ile tanıştım. Bu adaptörü ince sibop üzerine takınca sibop kalın oluyor ve tabanca ile hava basılıyor.
Kifuka üzerinde maalesef ayaklık gelmiyor. Ekstradan almanız gerek. XLC marka yan ayaklık aldım. Fakat ayaklık açıkken dönmesini engelleyen üst bağlantının çubuğu kısa geldi ve olmadı. Tornacıda 11.5cm lik kromdan bir çubuk yaptırıp montajını yaptım.
Gidon boğazı arkası çift taraflı kulaklı ve kadro üstü çanta, kadro arası üçgen çanta olmaz ise olmazlarımdan. Üçgen çanta montajı ile suluğu koyacak yerin delikleri kapandı. İlerleyen günlerde buna bir çare bulacağım.
Motosikletim ve Kifuka' da Ram Mount replicası "MWUPP Telefon Tutucu" kullanıyorum. Motosiklet ve bisiklette gidondaki bağlantı aparatı sabit kalıp telefonun konduğu üst tabloyu demonte şekilde kullanıyorum. MWUPP Telefon Tutucu hakkında daha detaylı bilgi için tıklayınız.
Normalde bisikletlerde sol elcikte ön, sağ elcikte arka fren maneti bulunur. Motosikletlerde ise tam tersi durum. Bu yüzden her bisikletimde fren hortumlarının yerini değiştiririm. Kifuka' da da bu işlemi yaptık. Artık sol parmaklarımın altında motosikletten de alışık olduğum arka fren var.
Diğer bisikletimdeki elcikler ve boynuzlardan ayrılamadım. Kifuka' ya transferini yaptık.
Procycle marka kadro arası uzun çanta montajını yaptım. Çanta her iki taraftan fermuarlı, 1680D ve 2500D su geçirmez laminasyon kumaştan imal edilmiş. Gece görünürlüğü için reflektör şeritler mevcut olup, 2lt hacim, 45x12x7cm ebatlarında, 200gr. ağırlığında.
Kifuka 29" 'de arka bagaj için kadronun üstünde delikler varken alt kısımda malesef yok. Halbuki 27.5" modelinde mevcut. Bu yüzden alttan kelepçe ile kadroya bağlanan Alüminyum Arka Bagaj taktırdım. Gün içinde birşeyler taşımak için ideal. Turlarda üstüne konulan çanta ile yükümü taşıyabiliyorum. 25 kg taşıma kapasitesi var.
Yapacağım değişiklikler ise...
Diğer bisikletimde ayarlı gidon boğazı kullanıyorum. Gidon borusu ölçüleri farklı olduğu için Kifuka' ya aktaramadık. En kısa zamanda yenisini alacağım.
Dağda, taşta bayırda bisiklet kullanmıyorum. Hafif bozuk, köy yolları. Dişli, kalın, MTB tarzı lastikler tarzım değil. Diğer bisikletimde zırhlı Schwalbe Marathon Plus mevcut. Acaba diyorum lastikleri değiştirsem mi ? Biraz zamana bıraktım.
.
En çok gelen, gelebilecek soruları soru-cevap şeklinde burada toplayayım. Burada yazmadıklarımı blug un genelinde bulabilme ihtimaliniz fazladır. Eğer bunlar harici sorunuz olursa blog altında çekinmeden yorum olarak sorabilirsiniz.
BİSİKLETİN TOPLAM AĞIRLIĞI NEDİR ?
İnanın bisikletlerimde ağırlık takıntım yok. Hafif olmuş, ağır olmuş çok düşünmem. Zaten en hafif bisiklet bile benim elime geçince ağırlaşıyor :) Bir ton zımbırtı var taşıdığım, taktığım. İlk gün bisikleti tartmayı unutum, hata yaptım. Benim zımbırtılar ile tahmini 30kg ı bulmuştur. Birilerine sorup öğrenir, yazacağım.
Bugün (10 Eylül 2018) bisikletimi dolu hali ile tarttım. Tam 25kg. Ama bu kilogramda bisiklette yok, yok
Gidonda;
- Boynuzluk takımı, dayamalı elcik takımı, telefon tutucu, Samsung Note4 telefon, GoPro Hero 3 ve gidon bağlantı aparatı, Sigma BC 12.12 yol bilgisayar takımı, zil, ön lamba
İki gidon ve bir sele altı çantalar ve içlerindekiler;
- Samsung WB250F compact kamera, 12A PowerBank, GoPro ve Samsung kamera yedek pilleri, 9 tane anahtar bulunan anahtarlık, 2 adet iç lastik, pompa, bisikletçi alyan takımı, iç lastik tamir köpüğü,
Kadroda;
- XLC çift taraflı SPD pedal seti, yan ayaklık, Brookes sele
ÖN ve ARKA DİŞLİ SAYISI NEDİR ?
Önde tek ayna olup 34 dişli. Tek dişli ama motor desteği olmasından dolayı bazı arabalardaki CVT şanzıman, sonsuz ayna kol, vites gibi düşünülebilir bu sistem.
Arka ruble 10 adet aynadan oluşup 11-42 dişli yapısına sahip.
Motor olmasa bile tam bir MTB bisikleti.
BİSİKLETİN YAĞMURDAN ISLANMASI veya YIKAMAK SORUN YARATIR MI ?
Elektronik aksamlar ıslanmaya, yağmura karşı korumalı. Sorun olmaz ama basınçlı su makinesi ile yıkamayı tavsiye etmiyorum. En azından debisi düşük bir hortum ile sus tutarak yıkamak sonrası hava tabancası ile su birikintilerinden arındırmak ve son aşama yağlama işlemini tavsiye ederim.
SÜRÜŞ AŞAMASI NASILDIR ?
1. Pedallar dönmez iken pil üzerindeki düğme ile güç ünitesi açılır.
2. Destek modunu seçin.
3. Pedallara basarak hareket edin.
4. İstediğiniz güç moduna geçiş yaparak sürüş tipinizi belirleyin.
5. Bisikleti park ettiğinizde isterseniz pil üzerindeki düğme ile gücü kapatın. Tüm güç mod durumlarında iken bisiklet 10 dk. boyunca hiç hareket etmez ise pil kendisini otomatik olarak kapatır ve sistemde sıfır güç harcaması olur.
Km.(DST) SIFIRLAMA NASIL OLUYOR ?
Hemen örnek bir video ile konuyu anlatayım.
ARKA VİTESLERİN AMACI ve KULLANIM ŞEKLİ NASIL ?
Arka rublede 10 adet vites var demiştik. Normal bisikletlerde arka vitesi nasıl kullanıyorsanız e-bike ta da ayni şekilde kullanıyorsunuz. Hiç bir fark yok. Her bisiklette olduğu gibi arka vites değişimlerini yokuşun başında yapıyoruz, vites geçiş aşamasında pedala aşırı bir yük vermiyoruz, önde tek dişli olmasından dolayı zincirin çapraza düşmesi gibi bir durum yoktur.
SİSTEMİN KULLANILMASINI ANLATAN BİR KİTAPÇIK VAR MI ?
Evet, ingilizce kullanım kılavuzu bisiklet ile birlikte geliyor. Daha güncel Türkçe, PDF dosyası için tıklayınız.
____________________________________________
e-BIKE ile "20 GÜN, 11 YUNAN ADASI GEZİ TURU"
Sıcaklara ve turizm sezonuna girmeden, 2019 yaz başı mı olur tam kestiremiyorum ama Yunan Adaları gezi turu düşüncem var. Henüz hangi tarihlerde, hangi adalar, ne, nasıl olacak planlamadım. Kışa planlayacağım.
Yanıma çok fazla eşya almayacağım. Konaklamayı adalarda ucuz yollu pansiyonlarda yapacağım. Bodrum'dan ilk Kos Adası ile e-bike turu başlayacak. Son olarak Pireas ana karada bitecek ve Atina'yı da dolaşıp tekrar Pireas' tan feribotla Kos-Bodrum yapmayı düşünüyorum.
Elektrikli Bisiklete Binmeniz İçin Bilmeniz Gereken 12 Neden 1. E-bisikletler pedal çevirmeyi kolaylaştırır.
Genel olarak, e-bisikletler bataryayla çalışan bir “pedal desteği” ile normal bisikletlerdir. Pedala bastığınızda, bisikletinize monte edilmiş motor devreye girer ve size bir destek sağlar. Böylece yokuşlarda çok rahat edersin.
E-bisikleti sürdüğünde normal bisiklete binmek gibi hissettirir.
E-bisiklet kullanmak gerçekten güçlü hissettirir ve kolayca hızlanır.
Bazı e-bisikletler, pedal çevirmeden motora takılan gidona monte edilen “hız kumanda kolu” ile birlikte satılır. Hız kumanda kolunu kullanırsan pedal çevirmezsin ama bizle bunu istemeyiz. Bazıları scootere benzerler. Bu tarz modeller asla e-bisiklet değildir. Bunları kullanmak için bazı trafik işlemleri ve kullanım şartları vardır.
2. Varmak istediğin yere 25 km. sabit hızla da gidebilirsin.
Ne kadar pedal çevirirsen o kadar fazla güçlü hissedersin.
E-bisikletler motosiklet değildirler. Yokuş aşağı istediğin hızla inebilirsin. Normal şartlarda kullandığında modeline göre 80-100 km gidebilirsin. Bu sayede gideceğin her yerde manzaranın da tadını çıkararak zamandan tasarruf edersin.
Ayrıca ne kadar pedal desteği aldığını kontrol edebilirsin. E-bisikletlerde gidona bağlı değişik fonksiyonlarla donatılmış bir kumanda paneli vardır. Bunların 3 veya 3 tanesi yolun zorluğuna göre kullanılır. Bir tanesi de yürüyüş modu dur. Kumanda düğmesine basılı tutarsanız, bisiklet yanınızda kendi kendine sizi yormadan gidecektir. Ayrıca yaptığın kilometreleri görür bataryadaki kalan enerjiye göre de şarj durumunu ayarlarsın.
3. E-bisikleti daha çok kullanırsın.
Bir e-bisiklet sahibi olmadan önce, kullanıcılar normal bisikleti daha az kullanırken buna karşılık e-bisikleti daha çok kullanır.
Yorgun olduğunuz zamanlarda bile e-bisiklete binerek istediğin yere gidebilirsin.
Sık sık bisiklete binmeyen insanlar için yepyeni bir dünya açar. Beş ya da 10 km sürecek kadar bisikletçi olmadığını düşünürsek, bu mesafeleri e-bisikletle kolayca aşarsın.
4. Her yol için bir e-bisiklet vardır.
Sürüşe isim verin ve bunun için bir e-bisiklet alın. İstediğin kıyafeti tercih et.
Şu anda pazarda olan e-bisikletler, şehir bisikleti, dağ bisikleti, yol bisikleti ve cyclocross bisikleti ve tam süspansiyonlu dağ bisikleti modelleri mevcuttur.
5. Günlük işler için arabalardan çok daha pratik ve iyidir.
Trafikte stres olmamak, park yeri arayarak vakit kaybetmemek, hava kirliliği yaratmamak için şehir içinde gönül rahatlığıyla her yere gidebilirsin. Çocuk taşıyıcı aparatlarla çocuğunu taşıyabilir, bagaj ve çantalar kullanarak çok rahat çarşı pazar işlerini görebilirsin.
Ayrıca, kıyafetini değiştirmene ya da gideceğin yere vardığında temizlemene gerek yoktur, çünkü bir e-bisiklete binmek istediğinde ter atmak zorunda kalmazsın.
6. Hala egzersiz yapıyorsan e-bisiklet sağlığına iyi gelir.
E-bisikletler bazı işleri kolaylaştırır.
Mükemmel şekilde ve çok formda olsanız bile, e-bisikletle egzersiz yapabilirsin.
7. Batarya.
Bir e-bisikletin olumsuz yönlerinden biri, şarjın bitmesidir.
Batarya boşalmadan her zaman şarj edebilirsin. Seyahat süresince şarj aletini yanında taşırsan her fırsatta kolayca şarj edebilir daha uzun mesafeler gidebilirsin.
Bataryalar kilidi açılarak kolayca yerinden çıkartılır, ofisinize evinize götürür şarj edebilirsin.
8. Evlilik kurtarır.
Eşlerden performansız olan biri e-bisiklet kullanırsa hız dengesini sağlar. Böylece olumsuzluklar yaşanmadan aynı anda varılmak istenilen yere varılır.
Elektrikli bisiklet, yaşla birlikte gelen fiziksel zorluklara rağmen, her zaman sevdiğiniz bir şeyi (seks) yapmaya devam etmenizi sağlar. Hata ilerlemiş yaşlara rağmen çocuk yapmanızı kolaylaştırır.
9. E-bisikletler ucuz değiller.
Gerçekten ucuz bir e-bisiklet alamazsın. Ancak, çoğu e-bisiklet sahibi gibi, arabayı daha çok otoparkta ve garajda tutarsın. Aşınma, yıpranma, bakım, sigorta masrafından ve yakıt parasından tasarrufla para biriktirirsin. Sürekli kullanımda egzersiz yaparak daha az hasta olursun veya olmazsın. Böylece sağlık giderlerin olmaz. Toplu taşıma araçlarına vereceğin paradan da tasarruf edebilirsin. Bunları yaparsan taksitle dahi olsa bir e-bisiklet alabilirsin,
10. E-bisikletler diğer bisikletlerden daha ağırdırlar.
Batarya, motor, ekstra malzemeler ve güçlendirilmiş kadro, e-bisikletleri standart bir bisikletten daha ağır hale getirir. Yaklaşık 20-25 kg arasında değişir.
E-bisikleti kullanmaya başladığında ekstra kiloların ortadan kalkar.
11. E-bisikletler ulaşımın geleceğidir.
Otomobiller üretildikçe yollar artacaktır. Buna karşılık binalarda çoğalacaktır. Çocuklarımızın geleceği ve yaşam alanlarımız işgal edilecektir.
Otomotiv şirketleri e-bisiklet pazarına çok yakından bakıyor. E-bisikletler otomobiller için tehdit oluşturmaktadır.
E-bisiklet için yollar arayan şehirler, bisiklet altyapısını geliştirmeye devam etmelidir.
12. Yakında, e-bisikletlerle yarışabileceksin.
Çok uzak değil. Avrupa'da e-bisiklet pazarının patladığı ve batarya destekli bisikletlerin yaygın olduğu Avrupa'da, Avrupa Bisiklet Birliği (UEC) profesyonel bisiklet federasyonları yeni bir yarış pisti yarattığını açıklamış bile.
____________________________________________
Şu an baktığınız blog a bugün (09 Eylül 2018) start verdim ve sıklıkla güncelleme, ekleme, düzeltmeler yapacağım. Konular dağınık olacaktır, zaman içinde toparlayacağım. Bu yüzden çok özür dilerim.
Ara sıra Facebook ta bizim “Turkiye Suzuki Burgman 200/400/650 Club” ta, diğer gruplarda, forumlarda denk geliyorum; “Maxi-Scooter a niyetliyim. Sizce Suzuki Burgman 650 mi ? BMW 650 GT Scooter mı ?” Güzel soru ama neye göre :) İkisi de muhteşem motorlar evet, marka adları duyulduğunda içimizin kıpır kıpır olduğu bir an. Şimdi kızacaksınız belki; bana sorarsanız biraz marka, logo takıntısı olanlar için BMW. Takıntılardan uzak, isminin MotoGP de dahi başarılarla geçtiği, dünya scooter motosiklet pazarında son üç-beş yıl değil, onlarca yıl var olan, kendisini kanıtlamış, değiştirmiş Suzuki.
Internette bu iki markayı karşılaştıran onlarca video ve yazı dizisi var. Tarafsızlığından en ufak şüphem olmayan bir video nın sonunda ortaklaşa şu karara varıldı; “BMW is excellent and GT is still sporty but Burgman is a hardcore traveling machine!!”
Ben 2 yıla yakın bir süredir Burgman 650 kullanıyorum. BMW nin 650 Sport ve GT modellerini test edebilme şansım oldu. İyi ki Burgman dan yana tercihimi kullanmışım diyorum kendime. Bir ağabeyimiz ise her iki modelin beş yıl kadar bir zaman zarfı içinde sahibi ve uzun yolculukları oldu. O yüzden onun yazılarını burada dile getireceğim.
------- Yaşım itibari ile epey marka/model motosiklet ile haşır neşir oldum. Zamanla işin ticareti ve teknik kısmına da el attım, bir şekilde bulaştım. Son yıllarda, sanırsam bunda yaşında tesiri var; pratiklik, bagaj ihtiyacı ve vitesten kurtulmak için kendimi scooterlar içinde buldum. Son olarak bir baktım altımda hep maxi-scooter. Bende BMW ciler gibi düşünüyordum. BMW motorda son nokta.... Hele ki bir GS tayfası var ki :) Çok GS sahibi arkadaşım oldu. Aralarında bir kenara koyduklarımda var elbette ama ....... Burada çok söz etmek istemiyorum. GS sahiplerine saygısızlık, yanlış anlaşılmalara mahal vermek istemiyorum. Neyse, BMW nin adı var, büyük marka, müşterisini mahçup etmez. Bir şekilde 250cc lik maxi-scooterlardan sonra BMW 650 GT sahibi oldum. Çok mutluydum. Artık son motorum bu olur diyordum. Taki 1 sene sonra arkadaşımın Suzuki Burgman 650 sini sürene kadar. BMW ile kısalı, uzunlu turlara çıktım. Bir takım rahatsızlıklarım vardı, ısınamadım BMW ye. Keşke o Burgman 650 yi kullanmasaydım dedim kendime.
Çevremde bir çok Burgman ve BMW scooter kullanan arkadaşım oldu. Bu dostluk çerçevesindeki BMW-Burgman kapışması hep bir BMW-Mercedes, Nicon-Canon, Yamaha-Honda gibi olmuştur. Sırf bizlerde değil elbette, kullanan herkeste ama burada önemli olan kıyaslama yapabilmek, doğruları söyleyebilmek için her iki motosikleti aylarca hatta yılarca kullanmak, yol yapmak, motosiklet tecrübesi olması gerekli. Ben yapım itibari ile sahibi olduğum motoru dahi yeri gelir yerin dibine sokarım. Asla acımam. Konusu açıldığında dostlar ile geçen bu iki motor mukayesesinde ben her zaman bir adım öne çıktım. İki scooter motosiklete 5 sene zaman zarfı içinde sahip oldum. Tecrübesi, sahibi olan konuşsun diğerleri sussun dediklerimde hepsi ağzımdan çıkan cümlelere bakıyordu.
Öncelikle şunu belirteyim. Dünya çapında, dev Alman markası BMW büyük bir firma, asla tartışılmaz, kimsenin de itiraz edeceğini sanmıyorum. Ama bence BMW sadece spor araba, parası olanlar için, günde 1000km yol almayı motor sürmek sananlar, kendini değil, motorunu gezdirenler için 150bin TL lik GS ler yapsın. Asla scooter motosiklet işinde olmamalı. BMW aynen Yamaha gibi scooterda benim gözümde sınıfta kalmıştır. Artı ve eskilerini dile getirmeye başlayayım. Bunlar benim şahsi fikrim. BMW scooter sahibi olanlar tamamen farklı düşünebilirler. Biraz ironı yapayım bu arada :) Mazisi son dört-beş yıla dayanan BMW scootera sahip olanlar, on yılı aşkın scooter motosiklet pazarında olan Suzuki Burgman kullanmamış ve halen BMW de ısrarcı ise tamamen stcokholm sendromu içindedirler.......... Eğer yamaha xmax tarzı bir motordan BMW ye geçmiş iseniz BMW size Ferrari gibi gelebilir. Aşağı yukarı, güç farkları olsada ayni tipte motorlar. City Sport tarzı motorlar. İngiliz atları gibi; kalkışları çok seri ama sonrasında yarışı bırakırlar. Finish i arap atlarına bırakırlar. Ha bu arada arapları ve at yarışlarını hiç sevmem :) Yanlış anlaşılmasın. Çok fazla teknik detaya girmek istemiyorum.... Halk dili ile, karışık bir şekilde yazacağım.
BMW, yağlamasını kutu içinde yapan zincir aktarma sistemi kullanıyor. Bu yüzden ilk kalkışta seri olması normaldir. BMW de tam gaz ile kalkarsanız deli serpe gibi kendini sağa sola atacak his ile kalkar gider. Unutmayalım ki; kontrolsüz güç demek, güç değildir. Suzuki Burgman 650 çok hantal kalkar sanmayın asla. Power modunda %5-10 arası BMW den daha seridir, kalkışı terayağından kıl çeker gibidir. Farkını cümlelere dökmem imkansız. Deneyip görmek lazım. Burgman 650 de standart scooterlar gibi ne kayış, ne de zincir ile aktarma olur. CVT sistemi denen altı dişlinin hareketi ile vites geçişlerini yapar. Dünya motosiklet literatüründe en sağlıklı sistem olarak kabul görmüştür. 60binlerde aktarma sistemi bakıma girer ve sadece yan aktarma organı çelik kayış değişir. Bu kayışta bildiğiniz kayıştan değildir. Zincir gevşedi, pislendi, zincir yağı, zincir değişimi gibi derdi yoktur. Servisleri zamanında olan Burgman 650 nin aktarma olayı ömür boyu ilk günkü gibidir. Performansında en ufak bir fark olmaz.
BMW ciler sanki çok büyük bir artı gibi kadranda, lastik havalarının basıncını takip ettikleri bir ekran olduğunu öve öve dile getirirler. Evet var. $20 a Aliexpress ten temin edilen sistem var. Ama asla avantaj değil. Fiyaskodur. Lastikçideki kalibreli hava ölçer ile değerler asla tutmaz veya benzin istasyonundaki tabanca ile. Kaldı ki siz hava basarken ayni anda tek kişi iseniz nasıl panele bakacaksınız, bastığınız doğru basıncı göreceksiniz. Ben Burgman 650 de bu $20 lık aleti kullandım ve aletin paneli seyyar idi. Hava basarken ekran paneli yanımda, büyük rahatlık oluyordu.
Bence biz scooter sevenlerin scooter ı tercih etmesinin asıl sebebi, sele altı geniş bagajdır. Günlük kullanımda veya uzun turlarda çok eşya taşımaktır. Burgman 650 de bagaj BMW 650 GT ye göre bir tık fazladır. Bir tık demeyin. Yer yerdir ve uzun turlarda değerini anlarsınız. BMW 650 Sport a ise hiç değinmiyorum. Saçma sapan bir körük sistemi :) Motor parkta iken BMW 650 GT nin yarısı kadar bagaj var ama motor yol alırken !!!!! Malzeme kalitesi, özellikle plastik parçalar Burgman 650 ile mukayese bile edilmez. BMW' nin burada geri dönüşümden, 3. sınıf kalite plastik kullandığı aşikar.
Artçı ve sürücü koltuk konforuna gelelim. Tasarımı ile Burgman 650 kral koltuğu, BMW ise eski köy kahvelerindeki tahta sandalyeler kadar olmasa da idare edecek durumdadır. 150-200km de bir durup popişi rahatlatmak gerek. Ama bence BMW bu konuda doğru düşünmüş. Her motor sürücüsü 200km de bir durup dinlenmesi gerek :) Şaka bir yana Burgman 650 ile depo bitene kadar yol alın, ne sürücü ne de artçı popo, bacak arası, bel rahatsızlığı çekmez. Eşim BMW 650 GT den sonra ilk defa uzun turumuzda Burgman 650 ye artçı olarak bindiğinde, molada motosikletten iner inmez bu konuya değindi.
Oturuş ve sürüş pozisyonu BMW de adeta sopa yutmuş tarzda oluyor. Beliniz her daim dik. Sanırsam GS den gelen bir alışkanlık BMW scooterlarda da var. Burgman 650 de ise gidon, açık kuş kanadı yapısı itibari ile yayıla yayıla oturursunuz. Her tür pozisyona girersiniz sele üstünde. BMW de ayak uzatma mesafesi ileri doğru fazladır. Geriye doğru ise azdır. Fakat ayağınızı tam olarak ileri uzatınca ayaklarınızın yarısı dışarıda kalır. Burgman 650 de %20 bükük bir şekilde en ileri uzatabiliyorsunuz ayağınızı ama geriye doğru 6-7 farklı pozisyonda değişiklik mümkün. Yakıt tüketimi konusu hiç konuşmak istemediğim bir konu. Bunlar motosiklet, arabalar gibi fazla yakmaz. 650cc motor en ekonomik durumda 3.5-4lt (altını söyleyen var ise ya yalan söylüyor veya matematik hesabında sorun var), agresif kullanımda ise 6.5-7lt tüketimi olur. Bu tamamen sizin gaz kolu ile olan ilişkinizle doğru orantılıdır.
BMW nin servis ağları sadece 4-5 büyük şehirdedir. “Son 5 yıl içinde motorda şu sorun tespit edildi, bu parçalar değişecek” diye sizi durmadan servise çağırırlar. Bu konu ciddi. Araştırın lütfen. Argesi, testleri yapılmayan bir durum uyandırıyor akıllarda. Servis ücretleri ise feci :) Piyasada 60 TL olan ayni yağı sırf BMW etiketi var diye 350-400 TL den giydirirler. Bir bakmışsınız en ufak bakım size işçilik ile 1500 TL üzeri gelmiş. Hele birde servise uzakta iseniz her bakım için 1000lerce km git-gel yol yapacaksınız.
BMW de Yamaha Tmax tarzı ayna var ama arka görüş açısı hüsran....... Burgman 650 ise konumu itibari ile görüş 10 numara, sorunsuz, geniş. Bir düğme ile sıkışık trafikte filtreleme ile ilerleme, dar alanlarda parkta katlanması ise cabası. Yine BMW aynalarında en büyük sorun kör nokta alanın geniş olması. BMW gelen feedback lerden bu büyük sorunu görmüş olacak ki sanırsam 2017 modellerde aynalarda ledli kör nokta uyarı sistemi kullanmaya başladı. Ön far aydınlatma olayında Burgman 650 açık ara önde. Geceleri muhteşem bir aydınlatma, kısa farda iyi bir uzak görüşü mevcut. Ayni durumu tek far H7 ampül kullanan BMW de göremedim.
Gelelim B650 deki triptonik vites ve power mode olayına.... :) Çok fazla lafa gerek yok bu konularda. Sadece bu yüzden dahi Burgman 650 tercih edebilir çoğu kişi. Özellikle uzun yokuş inişlerinde motor freni niyetine manuel vites kullanımı ve sport modda 67 beygirlik, 290kg lık canavarı kullanmanın tadından yenmez.
Aralarında sanırsam 10-20kg lık bir fark vardı sanırsam. BMW daha hafif. Beygir güç farkları ile performans bakımından bu ağırlık farkı sorun teşkil etmez. Neticede yazının başında söyledim. BMW, City Sport tarzı motor ve belki bu ağırlık farkından dolayı kalkışı hızlı. Ama unutmayın; ağır motor yere daha sağlam basar ve konfor içerir.
Burgman 650 kullandıktan sonra farkettimki BMW 650 GT de motor sesi ne kadar fazlaymış. Hele o dururken, rölantide motor çalışırken vibrasyon ! BMW scooter yapıyor ama benzin deposu kapağı üzerine kilit koymayı unutuyor !
250kg üstünde her iki motorda geri vites olmaması iki dev firma için büyük ayıp. Bu ağırlıktaki motorları ayakla geri itmek adeta çin işkencesi. BMW de sele yüksekliği deneniyle ayak uçları ile itmek biraz daha zor. Burgman 650 de selenin az buçuk alçak olmasından ayak tabanından en azından güç alınabiliyor. Amortisör konforuna da değineyim. Her iki motor yine ağırlık itibari ile bozuk yollarda sancılı. Sürücü ve artçıyı rahatsız etmiyor ama motora içiniz acıyor.
Motorda denge ve virajlarda motorun tepkisi Burgman 650 de sürücünün yere daha yakın olmasından ağırlık merkezi alttadır. Ayrıca ön tarafa doğru motor yerleşimi ve pistonların nerede ise gidonun altında çalışmasından dolayı düşük hızlarda denge ve viraj içinde yatma konusunda Burgman 650 açık ara öndedir. Virajlarda korkmadan Burgman 650 nizi kontraya sokup, yatırabilirsiniz elbette iyi lastikler ile ve eğitimli sürücü iseniz. Şahsen BMW 650 GT de özellikle virajlarda hep bir tedirginlik söz konusu idi. Sıfır ve ikinci el fiyatları ikisinde de vergilerden dolayı anlamsız derecede pahalı. Burgman 650 nin ikinci el piyasası daha iyi.
Tüm bu düşüncelerimden sonra özetle şunu söyleyebilirim. Her iki markada tartışılmaz kendisini kanıtlamış, güven veren, adı olan firmalar. BMW hatları itibari ile biraz daha genç işi. Agresifliği, sportif sürüşü seven, BMW-Mercedes arabaya biniyorum gibi marka meraklı, maxi-scooter seçerken araştırmayan, okumayan, sorgulamayan, denemeyenler için acele ile verilmiş bir tercih. Suzuki Burgman ise motosiklet üzerine tecrübeli, daha bilinçli, ununu elemiş, ağır abi modunda, artçısı, eşyaları ile uzun turlarda konforu ön planda hedefleyen kitle motosikletidir. Bir diğer tavsiyem ise; sahibi olduğunuz scooter motor ne ise asla, deneme amaçlı dahi olsa bir Burgman 650 yi kullanmayın. Kendi motorunuzdan soğur, geceleri uyku girmez gözünüze. Bankaların yollarını aşındırır, kredi hesapları yapmaya başlarsınız.