Suzuki Burgman 400 Detaylı Inceleme

Blogtaki "Suzuki Burgman AN 400 Detaylı İnceleme" yazısının temeli Facebook arkadaşım Onur Çervatoğlu'na ait olup sıklıkla şahsımın ve kullanan dostlarımın tecrübeleri, düşüncelerinden güncellenecektir.

Burgman 400'ün büyük ağabeyi "Suzuki Burgman 650 Detaylı İnceleme" yazım için tıklayınız.




Klasik bilgiler ile giriş yapalım......

Toplam Uzunluk : 2240 mm
Toplam Genişlik : 760 mm
Toplam Yükseklik : 1350 mm
Aks aralığı : 1585 mm
Yerden yüksekliği : 125 mm
Sele yüksekliği : 750 mm
Yüksüz ağırlık : 215 kg
Motor tipi : 4 zamanlı, 1 silindirli, sıvı soğutmalı, DOHC
Çap X strok : 81 mm x 77,6 mm
Motor hacmi : 399 cm3
Sıkıştırma oranı : 10,6 : 1
Yakıt sistemi : Yakıt enjeksiyonu
Marş sistemi : Elektrikli / Kolay marş (Easy Start)
Yağlama sistemi : Islak karter
Şanzıman : CVT
Süspansiyon :
Ön : Teleskopik, helezon yaylı, yağlı amortisörlü
Arka : Bağlantılı tip, helezon yaylı, yağlı amortisörlü
Frenler :
Ön : Çift disk
Arka : Disk
Lastikler :
Ön : 120/70-15M/C 56S, iç lastiksiz (tubeless)
Arka : 150/70-13M/C 64S, iç lastiksiz (tubeless)
Ateşleme Tipi : Elektronik ateşleme
Yakıt Deposu Kapasitesi : 13.5 L
Yağ kapasitesi (bakım) : 1.5 L

Maxi scooter sınıfının tartışmasız üst sıralarında yer alan Burgman ailesinin ortancası, nam-ı diğer berjer (tekli koltuk). İnanın ki bu tabir şahsıma ait değil. Motoru test etmiş olan yakın çevremin ortalama olarak belirlediği bir benzetme.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu yazıyı, Burgman 400 ile yaklaşık 7 bin km’lik tecrübeye sahip bir motosiklet kullanıcısı yazıyor. Önceki motorlarımla birlikte toplam tecrübem ise 40 bin kilometre. Baştan belirtmek gerekir ki yazılanlar şahsi yorumlarından ibarettir.
Kendimi ortalama bir motosiklet kullanıcısı olarak görüyorum. Yorumlarımda da ''kesinlikle bu böyledir!!'' demek gibi bir niyetimin olmadığını ayrıca belirtmek isterim. Kullanıcıdan kullanıcıya değişebilecek detaylar da mevcut. 


Turkiye Suzuki Burgman 200/400/650 Club

Baştan bir uyarı daha yapmalıyım. Yazımı sıkıcı bulabilirsiniz ancak bu motorun detayları oldukça fazla. Bu sebeptendir ki genel anlatımdan ziyade detay ağırlıklı bir yazı ortaya çıktı.



Genel itibariyle bir giriş yapmak gerekirse bu motosikleti tasarlayan mühendislerin herşeyden çok konfora ve kullanışlılığa yoğunlaşmış olduğudur. AN 400’de birçok konfor ve kullanış detayı göze çarpmakta. Sanırım bu kısmı bir başlık altında toplamak yerinde bir hareket olacaktır. 


BoSKu-Bodrum Scooter Motosiklet Kulübü

KONFOR VE KULLANIŞLILIK


Motorumuzun elcik kısmında orijinal olarak motorun renginde elcik koruma var. Ayrıca elcik ısıtma da mevcut. Henüz çok sert bir soğukta seyahat etmemiş olsam da hoş bir özellik. 



Motosikletin ön konsolunda 2 adet eldiveni çıkarma gereği duymadan ulaşabileceğimiz saklama gözleri bulunmakta ki bence gayet kullanışlı bir özellik.



Ön cam gayet geniş. Sürücüyü büyük oranda rüzgardan etkilenmeyecek şekilde koruyor. Hatta bayağı koruyor. 



Aynalardan bahsetmek gerekirse sadece ben değil, o meşhur yakın çevrem de gayet geniş olduğunu söylüyoruz. Kör noktada kalan araç yok gibi. Çamur atmak gibi bir niyetim yok ancak önceki motorum olan Bajaj Pulsar 200 NS’ten sonra adeta bir kamyonet aynası hissiyatı yarattı doğrusu. Bajajcılar beni affetsin.



Çok beğendiğim bir başka özelliği de sürücü popo dayama kısmının ayarlı oluşu. 3 adet kademesi mevcut. En konforlu pozisyonu belirleyip rahat bir şekilde yolculuk yapabiliyorsunuz.



Sele altı amortisörü, bagajda birşeyler almak veya koymak için vs. uğraşırken pek güzel fayda sağlıyor.



Buna bir bonus da koltuğun altında açma kapamalı bir ışığın olması.Bu sayede ışıksız ortamlarda eşyalarınızı rahatlıkla görebiliyorsunuz. (Otomobillerdeki tavan aydınlatmalarına benzer bir ışık)



Sele altı bagaj 60 litre civarı hacme sahip ve 2 adet tam kapalı kask sığabiliyor. Hatta bazen abartıp diğer motosiklet sürücüsü arkadaşların da bazı materyallerini içine atıp motoru kilitlediğim çok olmuştur. Bu konuda sahibine artistlik yapma fırsatı da vermiyor değil.



Bütün bunların yanı sıra torpido gözü ve içerisinde 1 adet çakmaklık mevcut ki bu özellik çağımızda sıklıkla kullandığımız akıllı telefon, tablet gibi cihazları şarj etmemize imkan sunuyor. 



Ufak bir detay olarak, marşpiyel kısmı  kırmızı ışıkta durulduğunda ayakların yere basmasını rahatlatacak şekilde tasarlanmış (içe doğru kavisli). Ufak ama hoş bir detay.



Dezavantaj kısmına bir ekleme yapmak gerekirse motorumuz oldukça alçak bir yapıda. Tümsek veya çukurlara girmek zorunda kalındıysa maksimum dikkat gerektiriyor. Öyle ki artçılıyken bu özen daha da artırılmalı hatta gerekirse artçı indirilip tekrar bindirilmelidir.
Birkaç kez bu konuda sıkıntı yaşadım, alt kısmı kontrol ettiğimde sürtülen yerin sehpa kısmı olduğunu farkettim. Yine de dikkatli olmak lazım çünkü insanın içi gidebiliyor o meşhur sürtme sesinde. Bir düşünsenize hangimizin içi gitmez.



Stop lambasının hemen alt kısmında iki adet sağlı sollu kancanın tutabileceği ufak demir parça mevcut. Arka koltuğa eşyaları fileyle sabitlemede işe yarar durumda. Özellikle kampçı arkadaşlar bu özelliği sevecek gibi. Ufak ama hoş detaylardan bir tanesi daha.



Son olarak artçı konforundan bahsedecek olursak artçılı seyahat ettiğim arkadaşlarım çok rahat olduğunu söyleseler de içlerinden biri İzmit-İstanbul arası bir yolculuğu sonrası poposunu hissetmediğini söyledi. İlginçtir sürücü olan bende herhangi bir uyuşma veya ağrı yoktu. Titreşim konusunda hassas olduğumu söyleyebilirim. O yüzden uzun yolculuklarda artçı konforu için bir ''acaba'' dedirtmedi değil.

GÜVENLİK VE SÜRÜŞ İZLENİMLERİ
İlk olarak ABS’den bahsedecek olursak; başlarda hassas (erken devreye girme) olarak nitelendirilebilirken, zamanla normal (ne erken ne geç) gelebiliyor. İnsanoğlu nelere alışmıyor ki zaten. Sonuç olarak ABS görevini güzel icra ediyor diyebiliriz. 




Lastik ebadları ön-14 arka-13. Belki bu cüssede bir motora bir tık daha büyük olabilirdi diyorum ama sonradan düşününce Japon mühendisliğine olan sonsuz güvenim, adamların bir bildikleri vardır dedirtiyor ve susuyorum. Motoru bayiden alınca üzerinde Bridgestone Hoop lar takılı bir şekilde teslim ediliyor. Bence gayet başarılılar. Meşhur scooter lastiği Michelin City Grip’in performansına yakın diyebilirim.



Bir başka güvenlik unsuru da sadece mat gri rengindeki modeller için geçerli.
Bu rengi ben asfalt rengine benzetiyorum. Yolda bukalemun misali kamufle olabilme riskiyle karşı karşıya kalınabiliyor. Dikkatli olmakta yarar var. Renge sözüm yok bence çok hoş lakin görünür olmak da gerek. Reflektörlü yelek veya ek aydınlatma aparatları kullanarak bu görünmezliği azaltabilirsiniz.




Kısa huzmeli farlar bence yetersiz. Aydınlattığı alan kısıtlı gibi. Uzun huzmeli olanları yakınca projektör misali her yeri aydınlatıyor. Yalnız diğer sürücülerden küfür yemek hoş olmaz diye düşünmekte yarar var.
Motorumuzun tekerlekleri ufak  olmasından dolayı bozuk satıhları pek sevmiyor diyebiliriz. Çukursuz tümseksiz asfaltta ise konfor maksimum düzeye çıkıyor. 



Viraj performansı bana göre gayet başarılı. Bilemiyorum etkisi var mı fakat amortisörün göbekten oluşu buna etken olabilir. 


Burgman 650 Detaylı İnceleme : www.bit.ly/BurgmanAN650Z

Motor performansına gelecek olursak; motorun kalbinde tek silindirli 34 hp, 34,4 nm torka sahip atmosferik bir benzinli motor yer alıyor. Bu motorun yükü ise biraz fazla gibi (225 kg boş ağırlık). Araç sollamalarında yeterli ivmelenmeyi sağlıyor, yeterli hızlara da ulaşabiliyor lakin bir T-max veya abisi Burgman 650 gibi üst sınıf motosikletlerin performansını beklemek doğru olmaz. Benim gördüğüm son hız ise 155 civarı. Eminim bu hız kişiden kişiye değişir ve 155 in yukarısında hızlara ulaşılabilir.
Denemedim bilmiyorum. Hız konusuna değinmişken motorun ideal hızının ise 90-120 arası olduğunu düşünüyorum. 



Ortalama bir performansın yanında hissettirdiği güven duygusu, konfor ve stabilite (yüksek hızlar dahil) herşeyi unutturup keyifle yol aldırıyor ve en önemlisi sürücüsünü yormuyor. Belki de verdiği bu hissiyatlar yüzünden Burgman sınıfında efsaneleşmiş bir scooterdır. 

Öyle ki sürüş esnasında saatlerce yol alabilirim sıkıntı olmaz dedirtiyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse uzun yol sayılmaz belki ama İstanbul-Balıkesir(Erdek) arası yolculuğumun (260 km civarı) sonunda ''Hacı ben bir bu kadar daha gidebilirim.'' dedirtmiştir. 

YAKIT TÜKETİMİ



Yakıt tüketimi birçok kullanıcı için önemli bir husus. (Tüketim ...litre/100 km dir)
Tüketim miktarını yol bilgisayarından görmek mümkün. Benim ortalamam 3,4-3,6 şehir-içi, şehir-dışı karışık ancak bu kesinlikle etken olmamalı çünkü bu değerler ''sakin kullanım, ivmelenmenin minimumda tutulması, lastik basınçlarının sık kontrol edilmesi, dur-kalktan kaçınma ve mümkün olduğunca otoban kullanımı tercihi'' neticelerinde ortaya çıkmıştır. 
Artçılı ve performanslı kullanımda bu değerler 4-4,5 litrelere çıkabilmektedir. 
Yol bilgisayarının ölçtüğü değerlerin doğruluğu da tarafımca test edildi. Değerler doğru.
3,4-3,6 değerleri bence 400 lük bir motora, hele hele 225 kg boş ağırlığa göre oldukça makul değerler. Bugün baktığımız zaman birçok 250 cc lik maxi scooter ların yakıt değerlerine yakın miktarları yakabilmek, başarılı sayılabilir.



DEZAVANTAJLARI



* Yukarı da bahsettiğim gibi motorumuzun yere yakın olması tümseklerde altını sürtmesine yol açıyor. Malum Türkiye yollarında bazen bozuk satıhlarda sürmek zorunda kalınabiliyor. Bu zeminlerde dikkatli olmak hatta mümkün mertebe sürmemek gerek.
* Tam kavrama yaklaşık olarak 20-30 km/saat hızda gerçekleşiyor. Debriyajı zorlamamak adına dur-kalklardan sakınmak ve 30 km'nin üstünde seyir etmek gerektiği kanaatindeyim. (Zorunlu haller dışında) 
* Bir Suzuki geleneğidir, bilen bilir yedek parçaları biraz tuzlu gelebilir. Belirli başlı parçalar internetten araştırılıp fiyatlarına bakılabilir. 
* Kısa huzmeli far yetersiz. Biraz daha uzağı aydınlatabilirdi.



* Saçma gelebilir belki ama kontak anahtar yuvası her an bozulabilecekmiş gibi bir hissiyat yaratıyor. Garip bir refleks oluştu ve anahtarı yuvaya yerleştirip çevirirken özen gösteriyorum.
* Performans olarak, yakıt tüketiminden biraz feragat edilerek iyileştirilebilirdi. (Bu konuda da Japon mühendislerin bir bildiği vardır diyip susabilirim) 

AVANTAJLARI




* İlk olarak, işçilikten ve malzeme kalitesinden bahsetmek gerekirse gerçek anlamda üzerinde çalışıldığı belli oluyor. Motoru ilk gördüğümde gözüme çarpan ve en çok hoşuma giden özelliğidir. Kalite kendini en çok ön konsolda belli ediyor. Saklama gözleri, göstergeler manetler, elcikler vs. İnceleme fırsatı olanlar hak verecektir. 
* Periyodik bakımlar 6 bin kilometrede birr. Şu ana kadar sahip olduğum, bakım aralığı en yüksek motor. Bana güzel geliyor bilemiyorum.
* Yine yukarıda bahsedildiği üzere saklama yerlerinin sıklığı herşeyi elinizin altında ve ulaşılabilir yapıyor. Motordan inmeden el ile ulaşabileceğiniz bir çok materyalinizi saklayabiliyorsunuz. 2 adet ufak elciklerin hemen altında, 1 adet büyük ve anahtarlı torpido gözü mevcut. Bagajın genişliğine zaten değinmiştim. (60 litre) Bu detaylar motorun kullanışlılığını hayli artırıyor.
* Tasarım sade ve şık. Herşey olması gerektiği gibi kararında. Ufak ve hoş detaylarla da süslenmiş vaziyette.(Yukarıda bahsedilen ufak detaylar) 
* Kontak kısmı perde ile kapanabiliyor. Yağmur, toz, hırsızlığa karşı tercih edilirse kullanılabilir. 

MOTOR KİMLERE HİTAB EDİYOR
AN 400 Burgman, bir motosikletten beklentisi;
-Denge
-Kalite
-Kullanışlılık
-Stabilite
-Konfor 
olanların ihtiyaçlarını bence fazlasıyla karşılıyor. 
Özellikle uzun yol sevenler için adeta biçilmiş kaftan diyebilirim. 

FOTOĞRAFLAR











Yeni Kasa Suzuki Burgman 400 (2017)


Suzuki 2017 model Burgman 400 lerde kasa değişikliği yapmış bulunmaktadır. 2016 ve önceki modellerindeki babacan, ağır abi tipi yerini daha çok genç işi City Sport tarzı bir scootera bırakmış. Koltuk konforu, plastik granaj kalitesi, ayna tasarımı, ön cam beğenilmeyen detayları arasında...
2018 model Burgman 400 ile ilgili diğer inceleme yazısı için tıklayınız.




Okuduğunuz için teşekkürler...

Motosiklet/Bisikletlerde Telefon Tutucu



Eğer scooter motorlar gibi granaj kaplı (hele birde B650, Joymax gibi gidon aynası yoksa) gidonlarda, bisikletinizin gidonunda cep telefonu, navigasyon, kamera tutucusu kullanmak istiyorsanız MWUPP ürünlerini kullanabilirsiniz. 
Motosiklette fren hidrolik kapağına, ayna vidasına veya gidona tutturulan ayak, toplar, kollar ve telefon sehpası inanılmaz sağlam, rijit ve gıdım esneme, oynama yapmıyor. Geçen gün bir arkadaşın motorunda gördüm, test ettim. Telefon tutucu sehpa 360 derece dönüyor.
MWUPP un bir çok aparatı mevcut. Uzatabilir, döndürebilir, çevirebilir,istediğiniz şekile getirebilirsiniz. GoPro, compact kameraları, navigasyonunuzu, bardağınızı, radar tespit cihazınızı bağlayabilirsiniz. 
Ayrıca güzel bir sigortalı, sıvı koruma kapaklı, sabitleme aparatlı USB-Micro USB (https://tr.aliexpress.com/item/MWUPP-Motorcycle-Dual-USB-Port-12V-24V-2-4A-IPX6-Waterproof-USB-Charger-with-Micro-USB/32767989631.html) besleme kablosu da mevcut. Direk 12V ten çıkış alıp 5V/2.4A olayı mevcut.




- Ürün Linki : https://tr.aliexpress.com/item/Motorcycle-Smart-Phone-Holder-Stand-with-Grip-Mount-and-Double-Socket-Arm/32742041171.html
- Ürün Videosu : https://www.youtube.com/watch?v=ZkefpLJJ8tY
- Diğer MWUPP Ürünleri : https://tr.aliexpress.com/store/group/MWUPP-Motorcycle-Phone-Holder/1112169_508639058.html



MWUPP markasının atası Amerikan ürünü olan RAM dir. RAM ürünleri biraz daha pahalıdır.
Motosiklet ile ilgili RAM ürünlerini görmek için ; https://issuu.com/rammount/docs/powersports_catalog_v26_kt_03012016?e=13067616/33963376